Sunday, June 10, 2007

REKLAM ve REKLAMIN AMACI

REKLAM ve REKLAMIN AMACI


Hiç kuşkusuz, satış ve satışı geliştirmede reklamcılık doğrultusunda pazarlamacının yönelebileceği amaçlar çok çeşitlidir. Fakat yine de, bu amaçların başlıcaları aşağıdaki gibi dökülebilir.



· Tüketicinin dikkatini öncelikle işletmenin varlığına çekmek.


· Tüketicilerin işletmenin ürettiği mal ve / ya da hizmetleri bir kez denemesini sağlamak.


· Ürünün satışını tüketici daha işletmeye ayak basmadan sağlamak.


· Tüketici üzerinde güven duygusu yaratmak.


· Gelişmeye ve artan rekabete ayak uydurulduğunu tüketiciye duyurmak.


· İşletmenin içinde bulunduğu endüstri dalı kapsamında üretilen mal ve hizmetlere olan istemi çoğaltmak.


· Tüketiciyi işletmeye çekmek (ya getirmek, ya getirtmek ya da gelmesini sağlamak.)



Bu liste kuşkusuz daha da uzatılabilir. Fakat, gerçekte amaç ne olursa olsun, yiyecek - içecek işletmesinin tanıtma, propaganda ve / ya da reklam konusundaki kararını belirleyecek olan temel etmen doğrudan doğruya reklamcılık alanının içinde bulunduğu güncel koşullardır.



Medya ve Reklam Araçları



Terminolojik açıdan, yiyecek – içecek işletmesinin reklam amaçlı olarak düzenlenmiş olduğu iletiler ile bu iletilerin yöneldiği alıcıların buluştuğu alana “medya”; iletileri son alıcılara ulaştırmak için kullanılan “duyuru”, “broşür”, “afiş”, “pano”, “poster”, “tabela”, “klip” ve “film” vb. araçlara da “reklam aracı” adı verilmektedir.



Bu durum medyayı aşağıdaki sılama içinde bölümlemek yanlış olmaz:


· Yazılı Medya


· Görüntülü Medya


· Sesli Medya



Genel bir değerlendirme ile reklamcılık etkinlikleri bir bütün olarak ele alındığında bunları aşağıdaki biçimde üç grup içinde incelemek daha doğru olacaktır.


· Göze Yönelik Reklam Araçları Grubu


· Kulağa Yönelik Reklam Araçları Grubu


· Hem Göze Hem Kulağa Yönelik Reklam Araçları Grubu




1. Göze Yönelik Reklam Araçları Grubu



a) Basın


→ Gazete



Gazete Yolu ile Reklamın Yararlı Yanları:



· Gazeteler, tüketicilerin hemen hepsinin kolayca edinilebileceği kadar ucuzdur.


· Günlük yaşantının her anında ve her yerinde rastlanabilmesi ve kolayca el değiştirebilmesi nedeniyle etki alanı geniştir.


· Reklam gideri etkisine oranla görsel olarak diğer araçlarda olduğundan daha düşüktür.


· Buna karşın daha ayrıntılı bilgi verme fırsatı sunar.


· Reklamlarda değişiklik yapmak kolaydır.



Gazete Yolu ile Reklamın Sakıncalı Yanları:



· Ömrü kısadır.


· Genellikle baskı tekniği diğer araçlara kıyasla yetersizdir.


· Kimlere ( ya da “ne tür tüketicilere”) ulaştığını öğrenmek hemen hemen olanaksızdır.



→ Dönemsel Dergiler



Dönemsel Yayımlarla Reklamın Yararlı Yanları:



· Yöneldikleri okuyucuları (ya da “tüketici gruplarını”) belirlemek daha kolaydır.


· Dergiler daha dayanıklı malzemeden yapılmıştır. Bu nedenle daha uzun ömürlüdür.


· Reklam metni ve görüntüler daha özenli ve niteliklidir.


· Hem dergilerde kullanılan baskı tekniği daha gelişmiştir; hem de kullanılan kağıt daha niteliklidir.


· Fiyatı diğer medya araçlarına kıyasla yine de düşüktür.



Dönemsel Yayımlarla Reklamın Sakıncalı Yanları:



· Baskı öncesi reklam metninin ve görüntülerin hazırlıkları uzun zaman alır.


· Nitelikli reklamın maliyeti yüksek olur.


· Bir kez basıldıktan sonra, bir sonraki baskıya kadar reklamda değişiklik yapmak olanaksızdır.



→ Kullanım Eşyalarından Reklam Aracı Olarak Yararlanmak:



Özellikle konaklama ve yiyecek – içecek işletmelerine konuk olan müşterilerin ayrılırken işletme ile ilgili olan eşyaları bir anı ya da armağan eşya götürme eğilimleri çok güçlüdür.



Bu tür olaylar ve daha da önemlisi “eşya kaybı” yiyecek – içecek işletmeleri için önemli bir yakınma nedeni olarak ileri sürülmekteyse de bir başka açıdan ise işletme için bir tür reklam gibi de görülebilir.



Ancak bu yolla reklamın maliyetinin yararından daha yüksek olması ve işletmeye ait diğer değerli malzemenin denetimini güçleştirmesi olasılığı da dikkate alınmalıdır.



2. Kulağa Yönelik Reklamlar



→ Radyo Reklamları



Radyo Aracılığı ile Yapılan Reklamların Yararlı Yanları:



· Yaygın bir yayın aracıdır.


· İletileri en hızlı biçimde gönderir.


· İletilerin gönderilmesi çok kolaydır.


· İstendiğinde iletilerde en seri biçimde değişiklikler yapılabilir.


· Radyo dinleyen kitle kabaca tahmin edilebilir.


· Kişi başına düşen maliyeti düşüktür.



Radyo Aracılığı ile Yapılan Reklamların Sakıncalı Yanları:



· Radyo dinleyicileri çok geniş bir alanda dağınık durumdadır.


· Her radyo istasyonu yayımlama tekniği açısından aynı derecede güçlü değildir.


· Satışı sağlama ve geliştirme anlamında gerçekten etkili olup olmadığının araştırılması zordur.


· İşletmenin yönelmek istediği uluslar arası pazarlar genellikle radyo istasyonunun yayın etkinlik alanına girmez.



3. Hem Göz Hem Kulağa Yönelik Reklam Araçları



→ Sinema



Sinema Yolu ile Yapılan Reklamın Yararlı Yanları:



· Aynı anda iki duyu organına birden yönelmesi nedeniyle etkinliği çok yüksektir.


· Sinema, ucuz ve sık yararlanılan bir eğlence türüdür.


· Toplumun her sınıfına ve her katmanına yönelebilir.


· Sinema salonunda bulunan herkese aynı anda ve aynı ölçüde yönelir.


· Yapılan reklamın izleyicileri bellidir. Sonuçları gözlemlenebilir.


· İletilerin verilmesinde teknik olanaklardan olabildiğince yararlanılabilir.



Sinema Yolu ile Yapılan Reklamın Sakıncalı Yanları:



· Maliyeti yüksektir.


· Hazırlanması uzun zaman aldığından, piyasaya hızla girme konusunda esnek değildir.


· Reklam politikasında ya da reklam üzerinde hızla değişiklik yapılamaz.


· Sinema salonlarının izleyici kapasitesi sınırlı olduğundan, iletilerin verilmesi sırasında etkilenen insan sayısı düşüktür.


→ Televizyon



Televizyon Yolu ile Yapılan Reklamın Yararlı Yanları:



· Televizyon, reklam iletilerinin kısa, öz ve kışkırtıcı olması nedeniyle etkinliği çok yüksek olan bir reklam aracıdır.


· Görsel olarak pahalı bir reklam organı olması nedeniyle reklam veren işletmeye itibar sağlar.


· İletilerin düzenlenmesinde teknik olanaklardan olabildiğince yararlanılır.



Televizyon Yolu ile Yapılan Reklamın Sakıncalı Yanları:



· Maliyeti yüksektir.


· Çok çeşitli toplumsal katmanlara yönelebileceğinden, beklenmedik tepkiler doğurabilir.


· Nitelikli izleyiciler üzerinde çoğu kez “program akışını bozan”, “yersiz” ya da “gereksiz” ve “can sıkıcı” birer etmen izlenimi uyandırdığından; yayınlanma saatlerinin saptanması son derece ciddi sorunlar yaratır.


· Henüz alıcı aygıtı bulunmayan geniş bir kitleyi etkileyemez.


· Yerel istasyonların yayın alanı sınırlı olduğundan, her televizyon kanalı aynı derecede etkili değildir.



PROMOSYON (SATIŞ GELİŞTİRME)



Promosyon, üretilen mal ve hizmetlerin son alıcı yönünde akışını geliştirmek için alınan önlemlerin bütünüdür. Diğer bir deyişle üretilen mal ve hizmetlerin tüketici ile karşılaştırılması olanaklarını artıran girişimlerdir. Promosyonlar, “işletmenin satışını artırmak için bir ana tema kapsamında, müşterinin işletmeye ya da faaliyetlere katılımını sağlamak amacıyla normal olarak bir biriyle ilgili olmayan elemanların bir araya getirilerek kullanılması” olarak tanımlanmaktadır. Güçlü promosyon kampanyaları; kendi çevresindeki eğilimleri iyi izleyen, pazarda atılgan, bölgedeki topluluk içinde iyi bir yer edinmiş olan yiyecek – içecek işletmelerinin tipik özellikleridir.



Promosyonlar reklam, kişisel satış ve halkla ilişkilerden farklı olarak aracıların etkinliğini artıran ve müşteriyi mal ve hizmetleri kullanmak için uyaran faaliyetleri kapsar. Ayrıca, promosyonlar tüketicinin dikkatini çekmek ve genellikle özel bir faaliyete tüketicilerin ilgisine, isteğini artırmak, bu faaliyete katılmaya teşvik etmek için satın alma sürecinin ileri aşamalarında kullanılır.



Promosyonların etkili bir şekilde kullanılabilmesi için aşağıdaki aşamaların izlenmesi yararlı olacaktır.



· Hedeflerin Saptanması


· Promosyon Araçlarının Seçimi


· Promosyon Programının Planlanması


· Deneme


· Uygulama


· Değerlendirme



Yiyecek – içecek işletmeleri tarafından kullanılabilecek olan promosyon araçları da aşağıdaki şekilde sıralanabilir.



· Ücretsiz Örnekler: Bu tür faaliyetler işletmenin sunduğu mal ve hizmetlerin izlenmesine katkıda bulunur ve tüketicinin mal ve hizmet sunanlara marka bağımlılığı olan yerlerde değerlendirebilir.



Örneğin restoranlarda sunulması düşünülen yeni bir ürün tüketicilere ücretsiz olarak sunularak onların izlenimini öğrenebilir.



· Fiyat İndirimleri: Bu yöntem özellikle durgun dönemlerde ve fiyatın tüketicinin satın alma kararını etkileyen önemli bir faktör olması durumunda uygulanır.



· Kuponlar / Voucher’lar: Bu uygulamalar kuponlara sahip olan tüketicilerin gelecekte yapacağı satın almalarda indirimli fiyatlardan yararlanmalarını sağlar. Ve potansiyel müşterilere ya da belirli müşteri gruplarına yönelik olarak uygulanır.



· Hediyeler: Bu uygulama üretilen mal ya da hizmeti kullanan müşteriye hediye verilmesiyle gerçekleştirilir. Hediyelerin işletmeye en önemli katkısı hediyelerin üzerinde markası olması nedeniyle müşterinin her zaman hatırlayabileceği işletmeye ait somut bir ürünü elinde bulundurmasıdır. Örneğin McDonalds’dan çocuk mönüsü alan bir müşteriye oyuncak verilmesi gibi...



MERCHANDISING



Amaç, tüketicileri doğrudan doğruya işletme içindeki satış ya da tüketim noktalarında güçlü biçimde etkileyerek tüketim kararlarına varmalarını kolaylaştırmak ve hatta isteklendirmektir. Buna göre bir kavram olarak merchandising; ürünleri belli satış noktalarında tüketicilere doğru yönelten güçlerin ve araçların toplamı, olarak da tanımlanabilir. Örneğin bir yiyecek – içecek işletmesinin mimari yapısının görkemli girişinin ve göz alıcı bir lobisinin bahçe ve çocuk parkı benzeri ortak alanlarının tasarımı da merchandising kapsamındaki ayrıntıların içinde yer almaktadır.



ÇAPRAZ BİLGİLENDİRME TEKNİĞİ


(CRISS – CROSS TEKNİĞİ)



Criss – Cross sözcük anlamı ile artı – çarpı anlamına gelir. Bu yüzden de bir yıldız biçimi alan ve karşılıklı ilişkileri dile getirmekte olan bilgilendirme tekniğidir.



Aşağıda sırlanan örnekler bu tekniğin yiyecek – işletmelerinin farklı yerlerinde ve değişik biçimlerde kullanılabileceğini göstermektedir.



· Bir otel işletmesinin restoran bölümü mönülerin dış kaplarını otelin odalarını gösteren resimlerle ve özlü anlatımlarla süsleyerek otel konuğu olsun ya da olmasın o anda restoranda bulunan müşterilerin dikkatini odaların nitelikleri çekebilir.



· Restoranda kullanılmakta olan kağıt peçeteler ve benzeri ya da bardak altlıkları, bardaki başlıca içkilerin tanıtılmasını da sağlayabilir.



· Konuklara sabah kahvaltısıyla birlikte ücretsiz özel bir gazete dağıtılarak ilk sahifesine işletmenin bir bölümünü ya da bölümlerini öven ya da ek hizmet birimlerini, yeni bir ürünü tanıtan yazı ve resimler eklenebilir.


FİYAT



Bir ekonomide kimi varlıkların doğada kıt bulunması bunların ekonomik anlamda bir değerinin olması sonucunu doğurur. İşte bu bedel fiyattır.



YİYECEK ve İÇECEK FİYATLAMASI



Yiyecek – içecek hizmetlerinin yönetiminde fiyatlama konusu büyük önem taşımaktadır. Hazırlanan ürünün satılmasında konulacak fiyatın; işletme amaçlarına uygun olması, pazarlama, finansman ve yönetim politikalarına paralellik arz etmesi son derece önemlidir. İşletmenin piyasadaki konumu fiyatlama kararlarında en önemli faktörü oluşturur. Ticari amaçla işletilen bir işletmenin Pazar orjinli fiyatlamaya gitmesi gibi.



Fiyatlama, işletme tarafından sunulacak yiyecek ve içeceklere ilişkin fiyatın tespit edilmesi olarak tanımlanabilir. İşletme yönetimlerinin alması gereken önemli kararlardan birisini oluşturan fiyatlama, uzun süreli faaliyetlerin sürdürebilmesinin temel araçlarındandır.



Fiyatlama kararlarındaki temel hedef; hazırlanan yiyecek – içeceklerden maksimum karı elde etmektir. Bu konuda iktisatçılar karın mümkün olduğunca yükseltilmesini, maliyetlerin düşürülmesi ve hasılatın maksimize edilmesiyle birlikte düşünürler. Ancak karın maksimizasyonu hedefine ulaşabilmesi için üretim, stoklama ve satış alt hedeflerinin başarılması ön koşuldur.



Genel işletme ekonomisi için aynen uygulanma imkanı bulunabilen bu hedefler, yiyecek – içecek endüstrisi için farklılıklar arz etmektedir. Bunlar daha çok fiyatlama kararlarında yararlanılacak maliyetlere ilişkindirler. Sözgelimi; bu işletmelerde üretilen hizmetler çoğu kez stoklanamadığı için hazırlananların tümünün satılması gerekir. Dolayısıyla yiyecek – içecek işletmelerinin nihai hedefi olan kara ulaşabilmesi üretim ve satış alt hedeflerinin mümkün olduğunca aynı anda gerçekleşmesiyle mümkündür.



Kar maksimizasyonunu amaçlayan bir işletme ise;



· Yatırım üzerinden makul karşılanabilecek ve işletme faaliyetlerini devam ettirebilecek bir kar oranına ulaşmaya,



· Satışları artırmak, pazar payını büyütmek ve mevcut pazarı elde tutabilmek için tatmin edici kara ulaşmayı ya da,



· Mevcut statüyü korumaya çalışırlar.



Mümkün olabildiğince en geniş kitleye hitap edebilmek için yeterli ölçüde fiyat tespiti şart olduğu piyasaya nüfuz etme için uygulanan politikalarda değişik gelir düzeyindeki tüketicilere düşük kar marjıyla farklı kalite ve fiyata hizmet sunulmasıyla sağlanabilmektedir. Ancak bu temel fiyatlama politikalarının eksikliği ve yetersizliği yönünde görüşler de mevcuttur.



Bunlara göre firma hedefi esas alınarak buna uygun bir fiyatlama politikası doğrultusunda temel bir fiyat belirlenmeli ve yönetici farklılaştırma politikasını uygulamalıdır.



Fiyatlamayı Etkileyen Faktörler


Yiyecek – içecek işletmelerinin içinde bulunduğu ekonominin ve toplumun bir parçası olması, fiyatlama kararlarının başarıya ulaşması için çevre koşullarının en iyi biçimde değerlendirilmesini gerektirir. Fiyatlama kararlarının geleceğe, bu kararlarda yararlanılan verilerin ise geçmişe ait olması ise tahminlenen faktörlerin işletme dışı olduğu kadar iç çevrenin de analizini gerektirir.



Fiyatlama karar modelinde genel değerlendirmeler bir tarafa bırakıldığında mikro analizler için kararı etkileyen çok sayıda karmaşık faktörün etkisinin formülüze edilmesi gerekmektedir. Bu formülasyonda fiyatlama kararlarını farklı faktörler etkilemektedir. Bunlar temelde işletme içi ve işletme dışı faktörlerden oluşmaktadır.



İşletme dışından yansıyanlar şunlarıdır:



· Genel Ekonomik Parametreler


· Yasal Parametreler


· Fiyata Göre Talep Elastikiyeti


· Yine İşletmenin İç Turizmi mi Yoksa Dış Turizmi mi Hitap Ettiği de önemli bir dışsal faktördür.


· Tüketicinin Özellikleri


· İşletmenin Bulunduğu Yer



İşletmenin kontrolünde bulunmayan bu faktörlerin dışında bünyesinden yansıyan faktörler, işletmeyle ilgili ve doğrudan işletme tarafından etkili bir şekilde uyarılabilen faktörlerdir:



· Sunulan Hizmetin Maliyeti


· Pazarlama Politikasında Fiyat Politikasının Rolü



İşletmenin kar amacı taşıyıp taşımaması da işletme hedeflerini etkilemektedir. Kimi yiyecek – içecek işletmeleri için faaliyet sonucunda sermaye üzerinden belirli bir miktar getiri sağlamak amaçlanır. Kar amacı güdülmeyen hizmetlerin çoğunda ise faaliyetlerin genişletilmesine imkan vermek, sabit maliyetleri karşılamak ve servis kalitesini yükseltmek prensiptir.



ÖRNEK OLAY



McDonald’s Big Mac’i Neden İstemedi?

Bugünkü popülaritesine bakılarak Big Mac’in arkasında sofistike Pazar araştırmalarının ve usta bir ekibin bulunduğunu düşünebilirsiniz; ama öyle değil! Her şeyden önce fikir McDonalds’ın değil. Başka bir fast food zincirinden ödünç alınmış. Dahası Big Mac’in 1968 yılında McDonald’s mönüsünde yer alması şirketin sayesinde değil tersine ona rağmen gerçekleşmiş.



Şirketin öyküsü 1950’li yılların başına uzanıyor. San Bernardino – California’lı McDonald kardeşler, bu yıllarda ülkedeki ilk gerçek fast food restoranını açarlar. Birkaç yıl sonra girişimci Ray Kroc McDonald’s için franchise vermeye başladığında hızlı servis sistemini yeniden düzenler. Bu düzenlemeye göre her işçi sadece bir işten sorumlu olacak ve ekip çalışmasına katılacak, lise ya da üniversite öğrencisi yaşında olacak, ordudakine benzer beyaz bir üniforma giyecektir.



Bu arada askeri yapılanma her işi çözmez. Kroc bir yandan yeni mönü çeşitleri bulunmaması durumunda hızlı servis sisteminin giderek yavaşlayacağından endişe etmekte ve yeni çeşitler aramaktadır. Diğer yandan da ürünleri mükemmel hale getirmek için elinden geleni yapar. Örneğin patates kızartmasını daha lezzetli hale getirmenin sırrını bulmak için tam üç milyon dolar harcanır.



Mönü çeşidindeki yoksulluk gerçekten bir süre sonra müşterilerin ayaklarını restoranlardan kesmeye başlar. Kroc en iyi ürünü bulmaya çalışır. Örneğin, 1950’lerin sonunda mönülere tatlı koymayı düşünür. Önce fındıklı ve çilekli küçük kek ve pastalar satmayı dener. Sonuç başarısızdır. Bu kez minyatür boyutta bir cins keki tanesi sadece 15 cente satmaya çalışır. Kimse yanına bile yaklaşmaz.



Kroc çökmüştür. Umutsuzca tatlı işine son verir. Sonra Katoliklerin Cuma günleri yemeleri için etsiz burger yapmayı düşünür. Mutfağa girer, kolları sıvar, tost ekmeğinin üzerine bir dilim peynir ve onun üzerine bir dilim ananas koyar, fırına verir hulaburger hazırdır. Şeytanın bacağı kırılmış yeni ürün beklenen patlamayı yapmıştır.



Ama yeterli değildir. Gelecek on yıl içerisinde, Kroc, hangi McDonald’s şubesine gittiyse yeni ürün talepleriyle karşılaşır.



Jim Delligatti, Mc Donalds’ın en eski franchiser’larından biridir. Pittsburgh yakınlarından bir düzine kadar şubenin sahibidir. Müşteri sayısında azalma hissedilir bir hale gelince, McDonald’s yöneticileri nezdinde lobi yaparak, yeni bir ürün piyasaya sürmesi için izin istemeye başlar.



Peki yeni ürün nasıl bir şey olacaktır? Delligatti’nin kafasındaki özel sosu ve içinde her türlü garnitürü bulunan iki katlı bir hamburgerdir. Fikir kendisine ait değildir. Big Boy hamburger zincirinden açıkça çalınmıştır. Delligatti, 1967 yılında gerekli izni alana kadar Kroc’un başının etini yer. O yıl Pazar araştırmalarına geçilir ve bebeğe ismi konur: Big Mac. Kroc, bazı koşullar öne sürer. Big Mac, sadece şehir dışındaki arabayla gidilen McDonald’s şubelerinde satılacaktır. Bir de, McDonald’s hamburger ekmeği standardına sadık kalınacaktır. Delligatti “peki” der. Ama, McDonald’s ekmekleri bu iş için bir hayli küçüktür ve parçalanmadan ayrılması hemen hemen imkansızdır. Başka bir fırıncıya, daha geniş ve üzeri susamlı hamburger ekmekleri sipariş edilir.



Sonuç şaşırtıcıdır. Big Mac, birkaç ay içerisinde toplam satışı yüzde 12 arttırmıştır. Delligatti, yeni ürünü, sadece şehir dışındaki değil, şehir içindeki şubelerinde de satmaya başlar. Diğer Mc Donald’s şubeleri de kendi Big Mac’lerini yapmakta gecikmezler. Yapılan Pazar araştırmalarında Big Mac satan her Mc Donald’s şubesinin satışında ortalama yüzde 10’luk bir artış olduğu anlaşılır ve yeni ürünün ülke çapında dağıtımına geçilir.



Big Mac için bir de reklam kampanyası başlatılır. Reklam spotunda, yeni ürünün içindeki maddeler birer birer sayılmaktadır. Mc Donald’s eski reklamcılarından, emekli ve Birmingham-Alabama’da birkaç Mc Donald’s şubesi olan Max Cooper, bu spotu son derece etkisiz ve sıkıcı bulur. Kendi şubelerinde yeni bir uygulamaya geçer. Big Mac malzemesini 4 sn. içinde hatasız sayana, bir adet bedava Big Mac verecektir. Reklam ajansı, 4 saniyede “iki yassı köfte, özel sos, kıvırcık salata, peynir, turşu, soğan ve üzeri susamlı yuvarlak ekmek” demeye çalışanların seslerini teybe kaydeder ve yeni reklam spotu buradan türetilir.



Sözcükler bir anda bütün Birmingham’ı kaplar. Yerel radyolar “Big Mac’in içindekileri 4 saniyede söyleme yarışmaları yapmakta; çocuklar, evde, okulda aynı sözcükleri defalarca tekrarlamaktadırlar. Big Mac satışları yüzde 25 oranında artar. Sözcükler, yavaş yavaş diğer eyaletlerdeki şubelere de yayılır ve Mc Donald’s pazarlama bölümü bu uygulamayı ülke çapında yayar.



Big Mac mucizesi, yeni ürün meraklısı diğer şube sahiplerini de harekete geçirir. 1969 yılında, Knoxville’de oturan Litton Cochran, reçetesini annesinden aldığı dondurulmuş elmalı tartı piyasaya sürer. Başarı büyüktür ve bu yeni üründe Mc Donald’s ulusal mönüsünde yer almakta gecikmez.



Bir başka şube sahibi de, müşterilerin, normal olarak, patates kızartmasını iki kez ısmarlamadıklarını, oysa, yaklaşık yarısının, bir defada sipariş edilirse, daha fazla hacimde ki bir porsiyon patatesi yiyebileceklerini düşünür. Böylelikle de, son yeni buluş miktarı olarak yüzde 60 daha hacimli, fiyat olarak ise yüzde 75 daha pahalı büyük porsiyon patates, Mc Donalds’ın ulusal mönüsündeki beklenen yerini alır.

No comments: