Sunday, June 10, 2007

DAHİLİ DONANIM BİRİMLERİ

DAHİLİ DONANIM BİRİMLERİ


ANAKART:


Bilgisayarın elektronik parçalarının tümünün takıldığı , bağlandığı elektronik devredir. Başka bir ifadeyle devre elemanlarını üzerinde bulunduran (slot, soket, entegre, chip,genişleme yuvaları vs.) elektronik plakettir. Ayrıca üzerinde işlemcinin, çeşitli kartların takılacağı yuvalar; kasanın arkasına açılan kısmında fare,klavye,monitör vs. bağlama noktaları [port veya kapı] bulunur. Anakart, diğer aygıtlardan gelen kabloları üzerinde barındırdığı için bu adı almıştır.


Son yıllarda işlemcilerin hızlanmasından sonra anakartların önemi arttı. Özellikle üzerinde bulundurdukları chipset'ler büyük önem taşıyor. Önemi, anakartların çoğu zaman markası yada modeli yerine üzerlerindeki chipset'in adı ile anılmalarından da anlaşılıyor. Birçok anakart aynı chipseti kullanmasına rağmen her birinin kendine has özellikleri var. Anakart üzerindeki ön bellek miktarı,ön belleğin kullanım şekli,entegre edilmiş giriş-çıkış kartının hızı, desteklediği ram çeşidi ve önbellekleyerek kullanılabildiği RAM miktarı, desteklediği veri transfer yolları, uyum sağladığı işlemci miktarı ve daha birçok teknik özellik kullanılan işlemci kadar önemli. Yetersiz bir önbellek sistemin performansını çok çok aşağılara çekmekte ve böylece yeterli performans almak mümkün.


Anakartlar özellikle pentium işlemciler çıktıktan sonra çok büyük değişikliklere uğradılar. Anakart üzerine takılan kartların,hem anakart ile haberleşmeleri hem de fiziksel boyutları açısından oturtulmaya çalışan standartlardan ISA ve PCI tüm anakartların vazgeçilmez parçaları.


Modelleri: LX,ZX,EX,BX


Markaları: Azza, Gigabyte, Creative, Asustek, Sis vs.


ISA(Industry Standart Architecture): Standart endüstri mimarisi. Genelde anakartların güç kaynağına en uzak noktalarında bulunan siyah, uzun kart yuvalarıdır. Yaklaşık on yedi yıldır kullanılan ve eski bir mimari olan ISA, yeni nesil birçok anakartta bulunmamaktadır. ISA standartına sahip kartların bulunması da hızlı ve sonsuz PCI modellerin tercih edilmesi sebebiyle gün geçtikçe zorlaşmaktadır. 1984 yılında 8 bit’lik ISA standardı, 16 bit’lik veri iletim değerine çıkarılmıştır.


PCI(Peripheral Component Interconnet): Çevresel Bileşen Bağlantısı. 1993 yılında Intel tarafından geliştirilen PCI da, ISA gibi standart bir kart yuvasıdır. ISA slotların hemen yanında ve beyaz renklidirler. PCI slotlar teoride 64 bit’lik bir değerde veri transferine olanak sağlarlar. Ama uygulamada oluşan uyumluluk problemleri sebebiyle 32 bit’lik veri yolu olarak kullanılırlar. Veri taşıma hızları 33 ya da 66 MHz’dir. 32 bit’te 33 MHz’lik bir PCI veriyolunun taşıma kapasitesi 133 Mb/sn’dir. PCI yuvaları da ISA gibi plug&play (tak ve çalıştır özelliği) desteğine sahiptir. Günümüzde ses kartları, modemler, tv kartları vs. bilgisayar veriyolunu ve slotlarını kullanırlar.


AGP(Advantage Graphics Port): Gelişmiş Grafik Portu. Sadece ekran kartları için tasarlanmış özel bir veri yolu mimarisidir. Grafik uygulamalarının gitgide artması, işlemci ile ekran kartları arasındaki iletişimin giderek daha hızlı olması gerekliliğini doğurmuştur. Bunun sonucunda grafik kartları ISA’dan daha gelişmiş bir veriyolu olan, fakat günümüzde kullanılmayan VESA standardına geçmişlerdir. VESA’nın da yetersiz kalması sebebiyle PCI veriyolu kullanılmaya başlanmıştır. PCI’ın da gelişmeler karşısında yetersiz kalması 1997 yılında AGP veriyolunun tasarlanmasına yol açmıştır. AGP 32 bit genişliğindedir ve 66 MHz frekans hızına sahiptir. Bu değerler 266 Mb/sn’lik veri transfer hızına erişmesine olanak tanır. Ayrıca özel bir sinyalleşme metodu ile bu hız 2 hatta 4 katına çıkabilir. 2*AGP(2 kat hızlı) standardında veri akış hızı 533 Mb/sn’dir. 4*AGP(4 kat hızlı) portu ise 1 Gb/sn hıza erişebilir.


Portlar: Kasanın arkasında bulunan fare, klavye, yazıcı, tarayıcı gibi bileşenlerin bağlandığı girişlerdir. Bunları seri ve paralel portlar, PS/2 klavye ve fare portları ile USB portu olarak sıralayabiliriz. Seri port, diğer bir deyişle “com portu” harici modemlerin bağlanmasında kullanıldığı gibi fare girişinin yapılmasında da görev alabilir. Paralel port yazıcı ya da tarayıcı gibi bileşenlerin bağlanmasında görev alırken, PS/2 klavye ve fare portları da isminden anlaşılacağı üzere klavye ve fare bağlantıları için kullanılır. Bir paralel bağlantının veri aktarma hızı seri bağlantı noktasının hızından on kat daha fazladır. Bu farkın sebebi seri iletimde birçok kontrol biti kullanılması ve bunun veri iletimini yavaşlatmasıdır. Ancak seri iletimin amacı daha az iletken gerektirmesidir. Bu sayede daha ince, ucuz ve dayanıklı kablolar kullanılabilir. Yani uzak bağlantılar seri iletimde paralel iletimden daha kolay gerçekleşir. Son yıllarda gerçekleştirilen USB(Universal Serial Bus/Evrensel Seri Veri Yolu) ise hemen hemen tüm harici bileşenlerin bağlanmasında kullanılabilir. Yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan USB portunun seri ve paralel portlardan üstünlüğü daha hızlı olmaları ve cihazların üzerinde bulunan USB yuvaları sayesinde birden çok cihazın aynı anda kullanımına izin vermesidir. (USB yazıcının arkasındaki girişe USB portunu kullanan bir tarayıcıyı bağlamak gibi.) Bunların dışında anakart üzerine entegre olan ekran kartı, ses kartı gibi bileşenlerin bağlantıları da birer porttur. Ayrıca CD-ROM sürücüler ve sabit diskler IDE portunu kullanarak anakart üzerine bağlanırlar.


Yonga Seti(Chipset): Tüm emir ve veri transferleri bütününün oluşturduğu trafiği denetleyen çiplerdir. Anakartın iyi ya da kötü seçilmiş olması halinde performansı çok ciddi şekilde etkileyecek birkaç parçadan biridir. Zaten anakart isimleri bu sebeple barındırdıkları yonga setinin ışığında anılır(Intel 430tx gibi).


İŞLEMCİLER(CPU/MERKEZİ İŞLEM BİRİMİ):


Bir bilgisayarın beynidir. Aritmetiksel ve mantıksal işlemlerin hepsi burada gerçekleşir. Bütün birimler buradan yönetilir. Bütün üniteler bu birimden çıkacak sonuca göre hareket ederler. Günümüz işlemcilerinde saniyenin 1/1000(nanosaniye) süresinde milyarlarca işlem yapılmaktadır. Bir CPU şu kısımlardan meydana gelmiştir:


1-İç veri taşıtı: İşlevi, dış veri taşıtlarına benzer. CPU içerisindeki birimler arası veri taşımasını yapar. Ayrıca dış veri taşıtına da bağlıdır.


2-Bellek ve kaydediciler:Dataların işlenmeden önce veya işlendikten sonra kaydedildikleri kısımlardır.


3-Komut kod çözücüsü: Bu devre program komutlarını bir dizi elektrik sinyallerine dönüştürür.


4-Kontrol birimi: Bu birim, komut kod çözücüsünden gelen sinyalleri değerlendirerek CPU’nun hem iç hem dış çevre birimlerini (Bellek, Input/ Output birimleri gibi) yönlendirmede kullanacağı sinyalleri üretir. Çevre birimlerini, onlarla ilgili denetleyicileri kullanarak iletişim kurar. Denetleyiciler ise ilgili birimlerim çalıştırılmasını sağlar.


5-ALU(Aritmetik Mantık Birimi): Aritmetik işlemlerin yapıldığı önemli bir birimdir. Mantık işleminden sonra datalar bir kaydediciye kaydedilir.


Modelleri: 8086, 8088, 80286,80386 sx, 80486(sx-33, dx-33, dx2-66, dx4-100) pentium(75,100,120,133,150,166,200) pentium MMx(166,200,233) pentium II celeron (266, 300, 333, 366, 400) pentium II-III(300, 333, 350, 400, 450, 500, 550, 600). Günümüzde pentium IV’lerde piyasaya sürülmüştür.


İşlemcilerin yazılım destekleri: İşlemciler yalnızca frekans hızlarına göre sınıflandırılamazlar. Barındırdıkları özel komutlar ve bu şekilde destekledikleri yazılımlar da işlemcilerin sınıflandırılmasında ve tercih edilmesinde önemli bir etkendir. Çok kullanılan yazılımların birkaçını açıklayalım:


MMX: Intel firmasının geliştirdiği komut sistemi olan MMX(Multi-Medya Extensions/Multi-Medya Uzantılar) 57 adet özel komut içermektedir. Bu komutlar programlar tarafından video ve 3D uygulamalarını hızlandırmak için kullanılırlar.


3D NOW!: Üç boyutlu grafik işlemlerinin hızlandırılması amacıyla AMD firması tarafından geliştirilen özel komutları içermektedir. Böylece 3D NOW destekli program ve oyunlarda hızlanma sağlanabilir.


SSE:Intel tarafından pentium III işlemcileri için geliştirilmiştir. Tek komutla birçok veriyi aynı anda işlemeyi öngörmektedir. 70 adet yeni komutu barındırmaktadır ve SSE’yi destekleyen uygulamalarda çok ciddi performans artışına sebep olur.


EKRAN KARTLARI:


Diğer bir adıyla grafik kartları olarak bilinen bu kartlar bilgisayar monitöründeki her türlü yazının ve grafiğin oluşturulmasında işlemci ile monitör arasında görev yapan adaptörlerdir. Çeşitleri şunlardır:


A)Monochrome ekran kartları: 720*350 piksel çözünürlükte çalışan bu kartların kapasiteleri ACII karakterleri, sayı ve harfleri göstermekten ibarettir. Bilgisayarın ilk yıllarında kullanılan bu kartların çalışma frekansları düşüktür. Sarı- siyah veya yeşil-beyaz görünümde bir text alana sahiptir.


B)Color graphics adaptör(CGA): CGA ekran kartları ilk renkli ekran kartlarıdır. Gerçekten çok düşük bir renk sayısına ve yok denecek kadar az renk derinliğine sahip olan bu kartlar IBM firması tarafından üretilmiştir.


C)Enhanced graphics adaptör(EGA): Bu ekran kartları 16 rengi desteklemektedirler. Fakat CGA kartlarına göre çok gelişmiş bir yapıdadırlar. 640*350 piksellik görüntü ve 256 Kb belleğe sahiptirler.


D)Video graphics adaptör(VGA): Günümüzde kullanılan bu kartlar diğer kartlara göre daha üstün özellikler taşımaktadır.32 bit’lik veriyolunu desteklemektedirler.


Çözünürlük: Monitör ekranında görüntünün, değişik renkteki noktaların farklı renklerde ve parlaklıklarda ışık vermesine denir. Ekran üzerindeki bu en küçük noktalara “piksel” diyoruz. Çözünürlük ekran üzerindeki piksel sayısının yatay ve dikeydeki her bir satırda ve sütunda bulunan piksel sayılarının çarpım şeklinde ifade edilmesidir.800*600 ifadesini ele alalım. 800 sayısı yataydaki her bir satırda bulunan piksel sayısıdır. 600 ise dikeyde bulunan her sütundaki piksel sayısıdır. Yani kısaca ekranda 800*600=480000 piksel bulunmaktadır.


Renk derinliği : Monitörümüz temelde her bir gözeneğinde(piksel değil) üç farklı renk verebilir. Bunlar mavi, kırmızı ve yeşildir. Renk derinliği(GMRS her piksel için ayrılan bellek miktarına bağlı olarak, bu gözenekler ile yapılabilecek renk kombinasyonlarının maksimum değeridir.)




BELLEK:


Hafıza birimidir. Bilgiler kalıcı olarak saklanmadan önce burada tutulur. Ne kadar güçlü olursa bilgisayarın çalışma hızı da o kadar artar. Üç çeşit bellek türü vardır. Bunlar:


RAM bellek: Hem okunabilir hem yazılabilir bellek anlamındadır. Elektrik kesintisinde bilgiler silinir. Kolayca sökülür, değiştirilir, taşınabilir ve takılabilir. 72 pin ve 168 pinlik’tir. EDO, SDRAM ve RDDRAM olarak kullanılırlar. Bir bilgisayarda işlenecek bütün veriler önce RAM belleğe yüklenir. İşlendikten sonra sonuçlar yine RAM belleğe dönerek ulaşacağı yerlere bu bellekten ulaşırlar. RAM bellek verimli kullanıldığı sürece bir bilgisayar da o kadar verimli kullanılır. Belleğin verimli kullanılması, belleğin çok iyi tanınmasıyla olur.


ROM bellek: Sadece okunabilir bellek anlamındadır. Elektrik kesintisinden etkilenmez. Bios bilgileri burada tutulur. Üretici firma tarafından board üzerinden monte edilmiştir. Bilgisayarı çalıştıracak olan DOS sisteminin disk/disket aracılığı ile RAM belleğe yüklenmesi de ROM belleğin görevidir.


CACHE bellek: Tampon bellek anlamındadır. RAM belleğe destek amacı ile üretilmiş bir bellek birimidir. Board üzerinde 128 Kb , 256 Kb veya 512 Kb kapasitede bir entegre biçimidir.


HARDDİSKLER:


Veri ortamı metal olması nedeni ile “hard(sert)” veya taşınamaması nedeni ile “fixed(sabit) disk” olarak adlandırılır. Bilgilerin kalıcı olarak tutulduğu yerdir. Görevi, sayısal sinyallere çevrilmiş bulunan verileri manyetik ortamda saklamaktır. Bu işlemi yapan eleman ise okuma-yazma kafası adı verilen elemandır.Data kablosu vasıtası ile bilgi alışverişi sağlanır. Harddiskin modeline ve kapasitesine göre kafa sayısı değişir. Kapasite olarak 20 Mb’tan başlayıp 13.2 Mb’a kadar olmaktadırlar. Harddiskin kapasitesi, kullanılan manyetik disklere(plakalara) bağlıdır.


DİSKETLER:


Yardımcı bellek birimleridir. En önemli özelliği sistemden bağımsız olarak saklanabilmesi ve taşınabilmesidir. Bu yüzden bilgisayardan bilgisayara bilgi taşıma ve bilgi alışverişi yapma olanağı sağlarlar. Floppy disketler, ancak disket sürücü tarafından kullanabilirler. Disket sürücüler birbirleriyle uyum içerisinde çalışan mekanik ve elektrik-elektronik parçalardan meydana gelmişlerdir. Okuma-yazma kafası çift taraflı olup, ileri-geri hareketlerle üzerindeki verilere erişir. Kayıt ortamları plastik bir koruyucu ile kaplanmıştır. İki çeşit disket vardır:


a)5.25 inch’lik disketler: İlk çıkan disketlerdir. Kapasite olarak küçük, hacim olarak büyüktürler. 320 Kb ve 720 Kb kapasitededirler.


b)3.5 inch’lik disketler: Bunlar 720 Kb ve 1.44 Mb kapasiteye sahiptirler. Double Density ve High Density olmak üzere iki tiptedirler.



SES KARTLARI:


Multimedia uygulamalarının en önemli parçasıdır. Herhangi bir olaydaki sesi bizlere yansıtır. 16 bit’lik PCI veriyoluna sahiptirler. Genellikle uzantıları MP3,MID ve WAV şeklindedir. Ses kartının çalışma prensibi, sesleri yapay olarak elde etme işlemidir. Sesin tanımı frekans ile sinyalin genliğidir. Frekans sesin ton yüksekliğini ölçmede kullanılır ve birimi Hz’dir. Sound Blaster en yaygın olarak kullanılan ve tüm yazılımlar tarafından tanınan bir ses kartı formudur. Sound Blaster uyumlu ses kartları ses özelliği taşıyan bütün yazılımlarda kullanılır. Ses kartını alırken şunlara dikkat edilmesi gerekir:


1-Plug and play özelliği bulunmalı


2-En az 44.1 KHz örnekleme frekansında bulunmalı


3-MIDI müzikleri yapmak istiyorsanız aldığınız ses kartı MIDI klavye ve enstrüman bağlanabilecek MIDI ara birimine sahip olmalıdır.


Ses kartını kurulması:


1-Ses kartı uygun ve boş bir slota takılır ve bilgisayar çalıştırılır.


2-Ses kartının sürücü disketi sürücüye takılır.


3-Denetim masasından “yeni donanım ekle” simgesi tıklatılır. Donanım ekleme sihirbazından bize uygun olan donanım seçilir.


4-Yeni donanım ekleme sihirbazı dialog kutusundan “ses, video ve oyun denetçileri” seçeneği seçilip “ileri” düğmesine tıklanır. Gelen pencereden marka ve model seçimi yapılır. “İleri” düğmesine tıklanır.


5-Gelen pencereden “disketten yükle” dialog kutusunda “üretici dosyalarını” konumu seçilir. Eğer bilinmiyorsa “gözat”a tıklanılır. Yükleme işlemi bittikten sonra bilgisayar yeniden başlatılır.


CD-ROM SÜRÜCÜLERİ:


Türkçe karşılığı sadece okunabilir compac disk bellek anlamındadır. CD-ROM’lar plastik özlü yüksek kapasitedeki CD’leri okumak için tasarlanmış donanımlardır. Bir CD-ROM sürücüsü değişik formatlarda yazılmış CD’leri okuyabilir. Örneğin müzik setlerinde dinlediğimiz CD’ler, veri CD’leri gibi. Bir CD içersinde 650 Mb veri, 74 dakikalık film, 18 saatlik ses veya müzik kaydedilebilir. CD-ROM’lar hız olarak 40x ile 60x arasındadırlar. Bir CD-ROM sürücüsünün ön panelinde kulaklık girişi, ses ayarı, okuma durum ışığı ve CD’nin çıkarılıp takıldığı tuşlar vardır. Arka panelinde ise ses bağlantı soketi, jumper ayarı, IDE ara birim bağlantı slotu ve elektrik slotu bulunur.


DVD-ROM:


Yüksek veri depolama kapasitesine sahip ve CD-ROM boyutlarında yeni bir media birimidir. DVD’ler üretim formatlarına göre 4.7 Gb ile 117 Gb arasında kapasiteye sahiplerdir. Tek CD’ye sığmayan birçok program,döküman, oyun, filmler artık DVD-ROM’larda tek bir birim olarak üretileceklerdir. Okuma hızları “x” olarak belirtilir. Hızları; 1x/8x, 2x/20x ve 6x/32x şeklindedir.


6x=CD-RW video CD’lerini


32x=CD-ROM disklerinin okuma hızını ifade eder.


CD-WRITER:


CD'lere bilgi kaydetmemizi sağlayan cihazlardır. CD yazıcılar iki türde CD' ye kayıt yaparlar:


1-CD-R(yazılabilir)


2-CD-RW(tekrar tekrar yazılabilir)


CD-RW sürücü yalnızca CD üzerine yazmaya değil, CD okumaya da yarar. Böylece bu tür bir sürücü aynı zamanda bir CD-ROM sürücü olarak da kullanılabilir. CD-RW' in asıl avantajı ucuzluğu ve uzun ömürlülüğüdür. Yalnız çoğu CD-RW sürücü CD-ROM' ları çok yüksek hızda okumuyor.


CD yazıcıların hızı CD-ROM sürücülerde olduğu gibi x değerleri ile(yani 150kB/S kaç kat hızlı olduğuyla) gösterilir. Çoğunlukla okuma-yazma hızları farklıdır.


Okuma hızı CD-R yazma hızı CD-RW yazma hızı


4x 4x 2x


6x 4x 2x


6x 4x 24x


Örneğin 650 MB bilginin 2x hızında yazılması yaklaşık 30dk, 4x hızında ise 15dk'dır.


MODEM:


Modemler bilgisayarlar arası iletişimi sağlayan donanım elemanlarıdır. Modem digital sinyalleri analog sinyallere, analog sinyalleri de digital sinyallere çeviren aygıtlardır. Modemler telefon hattı üzerinde 300-3000 Hz arasında analog ses dalgaları iletir. Modem bağlantısı seri portlar vasıtası ile sağlanır. Modemlerdeki faks özelliği sayesinde dökümanları, resim ve grafikleri fakslayabilir; bize fakslanan bu tür bilgileri bilgisayarımıza alabilir ve yazıcıdan çıktı alabiliriz. İki tip modem vardır:Dahili modem ve harici modem.


Harici modemdeki ışıklı göstergelerin anlamları:


TD=Verinin bilgisayara, modemlerle telefon hattı ya da öz kablolu bağlantılar ile diğer modeme göndereceğini belirler.


RD=Diğer modemden verinin geldiğini bildirir.


DCD=Sistemin ve karşıdaki modemin iletişime hazır olduğunu belirtir.


RS=Bilgisayarın modemi kontrol ettiğini gösterir.


RU=Telefonun çaldığını gösterir.


TM=Modem test modunda.


CS=Hattın temiz olduğunu belirtir.


Modemin kurulumu:


1)Denetim masasından “modem” tıklanır.


2)”Yeni modem yükle” dialog kutusundan “modemimi algılama;onu listeden seçeceğim” kutucuğu tıklanır ve “ileri” ye basılır.


3)Ekrana gelen dialog kutusundan marka ve model seçilir ve Windows’un sürücüleri yüklenir. Eğer modemin kendi sürücü dosyaları varsa bu pencereden “disketi var” seçeneği seçilir. Yükleme işlemi bittikten sonra bilgisayar yeniden başlatılır.


ETHERNET KARTI:


Ethernet kartı, network(ağ) sistemlerinde kullanılan, bilgisayarla ağ arasında iletişimi sağlayan ağ arabirim kartıdır( NIC Network Interface Card). Masaüstü bilgisayarlarda bir genişleme yuvasına takılan, diz üstü bilgisayarlarda bir PC Card (PMCIA) soketine takılan yahut bir paralel port aracılığıyla bağlanan karttır. Ethernet kartı gönderilecek verileri alır, paketlere böler, varış yerine iletir ve paketleri orijinal veri veya dosya yapısına geri çevirir. Yol boyunca kart üzerindeki yazılım, bilginin doğruluğunu garantilemek üzere iletim boyunca veri kaybının olup olmadığını anlayabilmek için hata kontrolü yapar.


Ethernet kartı ağa fiziksel olarak bağlanır. Her Ethernet kartın MAC adresi olarak adlandırılan 48 bitlik bir adresi vardır ve 00-23-c3-45-00-b3 şeklinde gösterilir. Piyasada çok çeşitli Ethernet kartları mevcuttur.


Bir PC'yi ağa bağlayabilmek için PC üzerine bazı ekran ve ses kartları gibi bilgisayar içerisindeki bölümlere ( slot ) Ethernet ağ kartı takılmalı ve bilgisayara kartın sürücü programı yüklenmelidir.


Ethernet ilk olarak 2.94 Mbps hızında tasarlandı, yalnız daha sonra gereksinimi karşılayabilmek amacıyla 10 Mbps, 100 Mbps ( Fast Ethernet ) ve 1000 Mbps ( Gigabit Ethernet ) hızlarında çalışan tipleri üretilmiştir.


Piyasada desteklediği hıza ve teknolojiye göre değişiklik gösteren Ethernet kartları mevcuttur. Ethernet kartları bağlanacakları ağ cihazlarının portları ile aynı teknoloji ve hıza sahip olmalıdır. Bu da bilgisayara takılı mevcut diğer kartlar ve modüllerin özelliklerine göre bir ayarlama yapmak zorunluluğudur. Örneğin 100 Mbps Ethernet portları olan bir HUB'a, 100 Mbps hızında bir Ethernet kartı bağlanmalıdır. Bazı kart veya cihaz üzerinde portlarda 'autosense' özelliği mevcuttur. Bu özellik karşı tarafın hızına uyum sağlayabilme özelliğidir. Ancak teknolojileri yine de aynı olmalıdır. Bu tip ayarların yapılabilmesi için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler Ethernet kartının tipine göre değişiklik göstermektedir. Kimi ayarlar kartın üzerinde bulunan bazı anahtar ve jumperlar(atlama) yardımı ile gerçekleştirilir. Bazı ayarlamalar ise kartın bilgisayara takılmasından sonra karta özel bir ayarlama yazılımının çalıştırılmasıyla yapılabilmektedir.


Bazı Ethernet kartları üzerinde bilgisayara takılmadan önce ayarlanması gereken parçalar mevcuttur. Özellikle birden fazla kablo tipini destekleyen tiplerden birine ayarlanmalıdır. Şayet seçim yapılacaksa kart üzerinde bulunan jumper(atlama)'lar ile gerçekleştirilmelidir. Jumperlar devrelerde geçici bağlantıların yapılmasında kullanılan tel gurubudur. Kart üzerinde bulunan her bir jumperin ayrı numarası vardır (Örneğin; J1,J2 vb..).


Son yıllarda üretilen Ethernet kartlarının bir çoğunda ikinci bir yöntem olan yazılımla ayarlama özelliği mevcut olduğundan bunlarda jumper ve benzeri elemanlar bulunmaz. Onun yerine gerekli ayarların yapılabilmesi için Ethernet kartının yanında verilen bir disket içinde bulunan kartın ayarlarının yapılabileceği yazılımlar verilir. Ethernet kartlarının montajlarının yapılmadan önce jumper ayarlarının kesinlikle yapılması gerekir.


ZİP VE JAZ SÜRÜCÜLERİ:


Bu aygıtın en önemli özelliği taşınabilirliktir. Her seferinde bilgisayarın kasasını açıp sürücüyü çıkarmak gerekmiyor. Üç çeşidi vardır:Paralel porta bağlananı, SCSI olanı ve her iki türlü de bağlanabileni. SCSI türü bir zip sürücü alıyorsanız yanında bir SCSI denetleyici de gerekiyor. Pil ve adaptör, harici zip sürücüleri için gereklidir. Çünkü bu tip sürücüler elektriği prizden alır.SCSI zip sürücü paralel porta bağlananından daha yüksek bir veri aktarım hızına sahiptir. Eksik yönü ise yeterli hıza sahip olmamasıdır. Paralel porta bağlı olanı ise SCSI zipten daha yavaştır. Ama taşınabilirliği ve uyumluluğu ile bunu telafi ediyor.


Jaz ise disket sürücüye değil, doğrudan “ikinci bir sabit disk”’e alternatif olmayı hedefliyor. Normalde jaz, SCSI denetleyici gerektiriyor ve her bilgisayara bağlamak gibi bir imkanımız yok. Ancak Traveler adlı adaptörle jazı paralel porta bağlayabiliyor, böylece taşınabilirliğini arttırabiliyorsunuz. Jaz, kapasitesinin yanında performansıyla da dikkat çekiyor. Neredeyse bir sabit disk hızıyla çalışıyor. İkinci bir sabit disk almak yerine, her biri 1 Gb veri saklayan ve çıkarılıp takılabilme kartuşlara sahip bu aygıttan edinmek daha mantıklıdır.


HARİCİ DONANIM BİRİMLERİ


MONİTÖR: Bilgisayarın en önemli çıktı aygıtıdır. Monitörler bir plastik muhafaza içerisinde gerekli elektronik devreleri, güç transformatörünü ve resim tüpünü içerir. Bir monitörün resim tüpü bir TV tüpü gibi çalışır.


Çalışma sistemlerine göre monitör çeşitleri:


1) CRT (CATHODE RAY TUBE)


2) LCD (LIQUID CYRISTAL)


3) Gas Plasma Monitörler


Boyutlarına göre monitörler:


1) 14” 2) 15” 3) 17” 4) 21” 5) 25”


1) CRT Monitörler: Katot ışınlı tüp yapısal olarak bir TV’ninkine benzer. Bir renkli monitörde üç adet katot tabancası bulunur. Katot tabancaları havası alınmış katot tüpü içinde ekranın hemen önündeki fosfor noktacığını elektron bombardımanına tutar. Çarpan elektronlar fosfor noktacığını kısa bir süre için parlatır. Bu işlem çok hızlı ve süreklidir.


2) LCD Monitörler: Yapıları nedeniyle mobil tesislerde kullanılır. Çalışma sistemleri basittir. LCD monitörde görüntü ışığa duyarlı bir plastik tabaka içinde sıvı kristalin ışığı yansıtmasıyla sağlanır. Bundan anlaşılacağı üzere LCD monitörler ışıksız ortamlarda kullanışsızdırlar.


Monitör seçimi: Ekranın büyüklüğünü yapacağımız işe ve amaca göre seçmeliyiz. Büyüklükle beraber çözünürlüğe de dikkat edilmelidir.


KLAVYE:


Bilgisayarın en önemli giriş elemanıdır. İki tip klavye vardır: F klavye ve Q klavye. Klavyede her tuşa iki kod atanmıştır. Tuşa basınca oluştur kodu tetiklenir. Tuş bırakıldığı zamanda bitir kodu tetiklenir. Karakter atamaları kod sayfalarında saklıdır. Bunlar her tuş koduna belirli bir karakter karşılığı düşürürler. KEYB komutu basit anlamda klavyeden gönderilen her kod için uygun bir karakter atamakta kullanılan bir tabloyu yükler. Standart klavye tuşları şu şekilde sınıflandırmaya tabi tutulabilir.


1) Fonksiyon tuşları


2) Genel amaçlı tuşlar


3) Özel amaçlı tuşlar


4) Kursör gösterge tuşları


5) Sayı tuşları


1) Fonksiyon tuşları: Fonksiyon tuşları 1’den 12’ye kadardır.(F1-F12 tuşları). Bu tuşlardan F1 ve F3 tuşları DOS ortamında özel amaçlı kullanırlar.


2) Genel amaçlı tuşlar: Rakamların, küçük ve büyük harflerin girilmesinde kullanılırlar.


3) Özel amaçlı tuşlar: Bunlar klavyenin kullanılmasında ve programların yürütülmesinde kolaylık sağlarlar. Bu tuşlar;


a) Caps Lock: Büyük harf için tuşları kilitler veya çözer.


b) Delete(Del): Kursörün sağındaki karakterleri siler.


c) Back Space: Her basışta kursörün solunda bulunan karakteri siler.


d) Insert: Araya karakter girme tuşudur.


e) Num Lock: Rakam kilitleme tuşudur.


f) Print Screen: Ekrandaki görüntüyü printere aktarır.


g) Pause: Ekranda akan görüntüyü durdurur.


h) Shift: Klavyede büyük ve küçük harf yazmada kullanılır. Ayrıca üzerinde iki ayrı karakter bulunan tuşlardan, üst kısımdakileri yazdırır.


i) Tab: Kursörün soldan sağa ilerlemesini sağlar.


j) Escape(Esc): O anda işletilmekte olan komutu iptal eder.


k) Alt Gr: Tuşların yan yüzeyinde bulunan karakterleri yazdırır.


l) Ctrl: Tek başına bir işe yaramaz. Genellikle komutlara ilişkin kestirme tuşlarını tanımlamak için kullanılır.


m)Page Up – Page Down: Çalıştırılmakta olan bazı programlarda sayfaların aşağı ya da yukarı kaydırılmasını sağlar.


n) End – Home: Programda sayfanın veya satırın en başına ve en sonuna gidilmesi için kullanılır.


4) Kursör kontrol tuşları: Kursörün sağa, sola, aşağı ve yukarı hareketini sağlar.


5) Sayı tuşları: Num Lock tuşunun aktif olmasıyla birlikte sayı girilmesini sağlar.


Enter Tuşu: Klavye ile yazılan komutun bilgisayara girilmesini ve işleme sokulmasını sağlar.


Space Tuşu: Karakterler arası boşluk bırakılmasını sağlar.


MOUSE:


Programın yapısına göre bazen menü seçmek veya ekran içerisinde çalışılacak noktaya gidebilmek kursör gösterge tuşlarıyla uzun zaman alabilir. Bu işlemin hızlandırılmasında mouse görev alır. Mouse, üzerinde iki veya üç tuşu bulunan, düzgün bir yüzeyde hareket edebilen, elektriki sinyaller üreten bir giriş birimidir. Mouse hareket ettirildikçe mouse işareti de hareket eder. Üzerindeki tuşların özel anlamları vardır. Sol tuş enter, sağ tuş esc’dir.


Mouse bilgisayarda COM1 olarak adlandırılan seri porta bağlanır. Kendine özel mouse programıyla bilgisayara yüklenir. Mouse programı bir mouse driver ise bu dosya device komutu ile CONFIG.SYS dosyasının içine yazılır. COM veya EXE uzantılı dosya ise doğrudan AUTOEXEC.BAT dosyası içerisine yazılmalıdır.


Mouse ile çeşitli yönlerde yapılan hareketler, mouse’un altında bulunan topu hareket ettirir. Topun hareketi, yatayda ve dikeyde hareket edebilen ayrı disklere iletilir. Bu disklerdeki hareketler ise elektriki sinyallere çevrilir ve bu sinyaller de bilgisayara birer bilgi olarak taşınır.


YAZICILAR:


Bilgisayardaki bilgilerin basılı bir kopyasını almamızı sağlar. En önemli çıktı aygıtlarından biridir. Başka bir ifadeyle bilgisayardan elde edilen çıktıları kağıt üzerine yazan elektronik baskı birimidir. Üç çeşit yazıcı vardır:


1) Nokta vuruşlu yazıcılar


2) Mürekkep püskürtmeli yazıcılar


3) Lazer yazıcılar


Nokta vuruşlu yazıcılar: Matrix şeklinde dizilmiş iğneleri bilgisayardan aldıkları emirler doğrultusunda elektromıknatıs etkisiyle hareket ettirerek kağıt ile yazıcı kafası arasında gergin duran şeride nokta vuruşlarla karakteri basan yazıcılardır. Bu yazıcılar şu bölümlerden oluşur:


a)Şerit


b)Şerit kafesi


c)Şaryo(kağıt rulosu)


d)Kağıt seçme mandalı


e)Kaka ayarı mandalı


f)Traktör


g)Paralel bağlantı konnektörü


2-Mürekkep püskürtmeli yazıcılar: Bu tip yazıcılar yazma prensibi olarak nokta vuruşlu yazıcılar gibi karakter basabilir. Bununla birlikte bu yazıcılar çok sessiz ve görünüşleri daha ergonomiktir. Bu yazıcılarda baskı işlemini yapan mürekkep baskı kafaları delik matrixlerden oluşur. Yazıcı kafasında bulunan meme odaları otomatik tüpe dolum işlemini aynı anda yaparlar.


Baskı işlemi için ısıtma odaları sıcaklığını 300 °C’ ye çıkartır. Bu ısıtılan mürekkep damlacığı yüksek bir hızla(100 km) kağıda püskürtülür.


3-Laser yazıcılar: Son geliştirilen yazıcı türüdür. Sessiz, yüksek baskı kalitesine sahip ve diğer yazıcılara göre daha hızlıdır. Temel olarak fotokopi makinasına benzer bir baskı tekniği kullanırlar. Fotokopi makinası ile laser yazıcıyı birbirinden ayıran özellik;baskı kaynağının bilgisayardan gelen digital kodlarının olmasıdır. Bilgisayardan gelen bu sinyaller laserin ürettiği bir ışığı açıp kaparlar. Bu açılıp kapanma çok hızlıdır. Bu ışık dönmekte olan aynaya çarpar ve çarpan ışın ışığa duyarlı olarak dizayn edilmiş bir silindir üzerinde pozitif bir enerji elde eder. Silindir üzerindeki + yüklü alanlara tonerden gelen toz parçacıkları çarpar. Bu olay elektrostatik bir olaydır. Tüm bu işlemler sonucunda + yüklü bölgedeki toner parçacıkları kağıdın üzerinden geçerek baskı işlemini tamamlarlar.


Laser Yazıcının Bölümleri:


a)Kağıt kablosu


b)Toner kartuşu


c) Tanbur =Toner tanburunun yanından dönerek geçen ve toner tozlarının statik yöntemle kağıda basan ünitedir.


d)Toner tanburu = Tonerden gelen tozu üzerinde tutan tanburdur.


e)Laser


f) Temizleme yastığı



PLOTTER(ÇİZİCİLER):


Ekranda yaratılan çizim ve grafikleri basmada kullanılan çıktı aygıtıdır. Çiziciler genellikle bir kalemi büyükçe bir kağıdın üzerinde gezdirerek doğrular, daire gibi şekiller çizerler. Çok doğru çizimler üretirler. Bu nedenle çizim programlarında sık kullanılırlar.


Çizicilerin çoğunda renkli grafikler üretme ve kalem değiştirme özelliği vardır. Bu çiziciler metin basımına uygun değillerdir. Çünkü her karakteri tek tek çizmek uygun değildir. Ayrıca karakterler her zaman tek dize görünürler. Günümüzde iki tek çizici vardır:


1)Düz satırlı çiziciler: Düz satırlı çizicilerde kağıt bütünüyle çizicinin yüzeyine konur. Kalem-kağıt üzerinde köprü şeklinde uzanan hareketli bir çubuk üzerine yerleştirilmiş bir mekanizma ile hareket ettirilir.


2)Tanburlu çiziciler: Tanburlu çiziciler yalnız bir eksende hareket ederler. Diğer eksenlerde hareket, kağıdın hareketi ile sağlanır. Tanburlu çiziciler standart mektup kağıdı boyutundan başlayarak çok daha büyük boyutlu kağıtlara kadar dizayn edilmişlerdir.



SCANNER(TARAYICI):


Resim, yazı, şekil, etiket, standartlandırılmış kod gibi işaretler, basılı olduğu alandan okuyup, elektrik sinyalleri üreterek bilgisayarın giriş ünitesine gönderen cihazlardır. Bu cihazların çalışmasını fotokopi ve fakslara benzetmek mümkündür. Tarayıcılarda her noktayı algılamayı sağlayan sensörlere CCD denir. Işık şiddetine göre bu sensörlerin yükü değişebilir. Renkli tarama işlemi kırmızı, mavi ve yeşil renklerle yapılır. Yoğunluğu ve renk algılaması yüksek bir tarayıcı ile grafik ve şekiller daha net elde edilir.



HOPARLÖR:


Teknik bir ifadeyle hoparlörler kaynaktan aldıkları anlamlı elektriksel sesleri kulağımız aracılığıyla algılayabileceğimiz titreşimlere, yani kısaca seslere çeviren cihazlardır. Tekniği çok basit ve anlaşılabilirdir. Bir mıknatıs içerisindeki bir bölgeye gelen elektriksel sinyaller yardımıyla hareket edebilecek, daha doğrusu titreşim yaratabilecek yapıda elektromıknatıs yerleştirilmiştir. Yani anlayabileceğimiz manyetik özellikleri bulunan cisimlerin birbirleriyle etkileşimi, birbirlerini itme-çekme ilkesinden geçer.



JOYSTICK:


Türkçe karşılığını bulmak zor olsa da genel olarak eğlence yada oyun çubuğu olarak adlandırılır. Adından da anlaşılacağı üzere yere oturan bir


tabakanın üzerinde yukarıya uzanan bir kol ve düğmeler joysticklerin genel fiziksel yapısını oluşturur. Joysticklerde yan kontrolü çubuk ile sağlanırken diğer hareketler için düğmeler kullanılır. Joystick dünyasına baktığımızda iki kavram dikkati çeker: Analog ve digital kavramlar. Analog ve digital joysticklerin birbirlerinden farkı nedir? Bunu bir örnekle açıklayalım: Otomobil yarışı oynuyoruz ve digital bir joystickimiz var. Oyunun bir bölümünde sağa dönmemiz gerekti. Kolu sağa çevirdiğimizde bilgisayar sağ komutuna gider ve tam sağa dönüş gerçekleşir ama analog joystickte kolu çevirdiğimiz kadar dönecektir yani güce duyarlı olarak çalışır.



BARKOD OKUYUCU:



Barkod okuyucular temel olarak okudukları barkod bilgisini kablo aracılığıyla veya kablosuz olarak bilgisayara doğrudan aktaran cihazlardır. Barkod okuyucular CCD , Long Range (Uzak Mesafe), Laser ve Kablosuz sınıfındadırlar.


CCD okuyucular yakın temasla ve ancak okuyucunun kafa genişliği kadar olan barkodları okuyabilirler. Long Range okuyucular bir tür CCD okuyucu olup, barkod genişliği kafa genişliği ile kısıtlı değil ve 10-12 cm gibi uzak mesafeden okuma yapabilirler.


Laser okuyucular barkodları daha kolay ve daha uzak mesafeden okuyabilirler. Bu modellerin endüstriyel modelleri de mevcuttur.


Kablosuz okuyucular bilgisayar kablo bağlantısı olmadan serbestçe belirli bir alan içinde (yaklaşık 20-30m) barkodların okutulmasını ve bilgisayara aktarılmasını sağlar.



Barkod: Barkod, kodlanabilir bilgilerin bilgisayar ve benzeri cihazlar tarafından okunabilmesini sağlayan basit simgelerdir. Başka bir tanımla yan yana dizilmiş farklı kalınlıktaki çizgilere barkod denir.



Yan tarafta barkoda bir örnek görüyoruz.





Barkodlar sadece düz çizgilerden oluşmamaktadır.2D diye adlandırılan iki boyutlu barkodlar da vardır. Bunun sayesinde yüzlerce karakterlik bilgi bit barkoda sığdırılabilmektedir.2D barkodu ile bir personelin tüm kimlik bilgilerini,klinik uygulamalarda bir hastaya ait tüm bilgileri,üretimde ürünün geçtiği aşamaları tutabiliriz.



2D Barkoda örnek




İlk barkod patenti 1949 yılında alınmıştı. Ama o zamanlar bilgisayar ve teknolojik aletlerin yaygınlaşmış olmamasından dolayı kullanımı çok yaygın değildi. 1980 yılından sonra yoğun kullanılmaya başlanmıştır. İlk barkod standardı 1968’de oluşturulmuştur.



Barkod birçok standarta sahiptir. Bu standartlar barkodun basımı ve okunması için uluslar arası kuruluşlar tarafından saptanmaktadır.EAN, Avrupa ve ülkemizde en yaygın kullanılan standarttır.EAN kodu içinde ülke kodu,ürün kodu,kontrol kodu gibi kodlamalar bulunmaktadır.EAN kodu Türkiye’de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde bulunan Mal Numaralama Merkezi tarafından verilmektedir.


EAN on üç haneden oluşur.EAN’ deki çizgilerin anlamları sırasıyla:



XXX XXXX XXXXX X


ülke kodu firma kodu ürün kodu kontrol kodu



Bazı ülkelerin kodları:


Ülke Kodu Ülke Kodu


USA&Kanada 00-13 İran 626


Fransa 30-37 Mısır 622


Almanya 400-440 İtalya 80-83


Japonya 45 İspanya 84


Yunanistan 520 Türkiye 869



EAN tek barkod standardı değildir.Diğer barkod standartları:



UPC(universal product code):İlk en geniş uygulamaya sahip barkod standardıdır. Satışa sunulan ürünlerin standart kodlaması için kullanılır. EAN, UPC standardının bir ürünüdür. On nümerik haneden oluşur. İlk beş hane firma kodu,sonraki beş karakter ise ürün kodunu ifade eder. UPC-A ve UPC-E en çok kullanılan standartlardır.



Code 128: Alfanumerik kodlamaya sahip barkod standardıdır. Ürün kodu dışında barkod içinde farklı bilgilerin tutulması amacı ile oluşturulmuştur. Code 128 ile ağırlık,tarih,ölçüm sonuçları,lokasyon,raf adres bilgileri tutulabilir.128 karakteri kullanabileceğiniz geniş bir karakter setine sahiptir.


Code 128




Code 39: Alfanumerik kodlamaya sahip bir standarttır. 26 büyük harf,10 rakam ve 7 özel karakter kodlamasına sahiptir. Açık ve basit bir kodlamadır. Genellikle uzunluk olarak fazla yer kaplar.



Code 39(extended):Code 39 ile aynı yapıda fakat 128 karakterlik bir ASCII tablosuna sahiptir.



Interleaved 2-of-5:Sadece nümerik karakter kodlamasına sahiptir. Kodlamada kullanılacak karakter sayısı çift sayı olmalıdır. Yani 6,10,12 haneli çift sayı olan kodlama uzunluğu kullanılabilir.



Coda Bar: Daha çok kütüphane,tıbbi endüstride kullanılan kodlama standardıdır. Nümerik karakterleri,kontrol karakterlerini ve başlangıç/son karakterlerini barındırabilir. USD-4,NW-7 veya 2-of-7 code olarak da adlandırılır.



LIGHTPEN(IŞIKLI KALEM):


Işığa duyarlı ve kaleme benzer bir cihazdır. Giriş birimi olarak kullanılır. Bu kalem ekrana dokundurulduğunda ekrandan gelen ışığa göre o noktanın koordinatlarını bulur ve kursörü o alana yönlendirir. Bu yüzden ışıklı kalem ile ekrana çizgiler çizmek veya ilgili seçeneği seçmek kolaydır. Işıklı kalemi kullanmak için bilgisayarda gerekli donanım ve yazılım olmalıdır.



SON TEKNOLOJİLER: Acer iki yeni LCD ekran: Acer FP450 ve FP751’dir. Acer FP450 LCD ekran uygun fiyata ve teknik özellikleriyle daha çok kurumsal kullanıcılara yönelirken, Acer FP751 ise evde bilgisayar kullananlar için idealdir.14.1 inch genişliğinde olan Acer FP450 LCD ekran, 1024*768 çözünürlüğe sahiptir. Acer FP450 LCD ekran istenirse bir taşınma kolu aracılığı ile ayaksız olarak da kullanılabilir. Acer FP751 ise 17 inch büyüklüğünde. Gerçek renk desteği olan Acer FP751, ayrıca düşük enerji tüketimi sağlar. Piksel aralığı oldukça düşük olan bu LCD ekranı kontrastlık oranı bir hayli yüksek.


Webcam(hem kamera hem scanner): Bir PC kameradan beklenen video, e-mail, chat gibi bütün özelliklere ek olarak scanner özelliğine de sahiptir. A6 boyutuna kadar taranan yazılı ve görsel malzemenin PC’ye kolaylıkla aktarılmasını sağlayan bu cihaz, 3 boyutlu tarama olanağı sunuyor. Karta gerek duymadan kolay kurulum, bir tuş ile A6 büyüklüğüne kadar tarayabilme, entegre mikrofon ve üçlü ayağı ile kullanıcıya önemli özellikler sunuyor.



Microtek Filmscan 35: Microtek Filmscan 35,USB ara birimini kullanarak çalışan 35 mm’lik bir film tarayıcısı. Bu tarayıcı sadece PC’lerde çalışabilmesine karşın 36 bit renk derinliğinde ve 1800*1800 dpi optik yoğunlukta tarama işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Ayrıca Windows 98 ve Windows 2000 uyumludur. Başka bir özelliği de taradığımız filmleri masaüstüne atmadan önce üzerinde oynamalar yapabiliyoruz. Taratma işlemini istediğiniz boyutta (A4,A5,B5) yapmamıza da izin veriyor.



Palmtop:


Avuç içi bilgisayarlardır. Ağırlığı içindeki piller dahil yaklaşık olarak 300 gram olan, 16 x 8.64 x 2.54 cm ölçülerindedir(yani gömleğimizin cebine rahatlıkla sığabilir). Pille çalışan bilgisayarlardır. Kullanım amacı kişisel bilgisayarlardan daha farklıdır. Kişisel bilgisayarlar, örneğin, sadece oyun oynamak amacıyla rahatlıkla düşünülebilirken, avuç-içi bilgisayarlar daha çok işinin bir parçasını yanından ayırmak istemeyenler, her yerde bilgi transferi yapma ihtiyacı olanlar içindir.




Driver(Sürücü) Yüklemek:


Buraya kadar anlattığımız donanın elemanların büyük çoğunluğu, özellikle iç donanım elemanları, üretici firma tarafından bize sağlanan driver(sürücü)’ları olmadan çalışamaz. Driverlar(sürücüler); bilgisayara yeni eklenen donanım elemanını işletim sistemine tanıtabilmemizi sağlayan yazılımlardır.


Bir bilgisayar parçasını(herhangi bir donanım elemanı) alırken yanında driver disket ya da CD’sini almamız gerekir. Eğer yeni aldığımız bir donanım parçasının driverı elimizde yoksa o parçayı işletim sistemine tanıtamaz dolayısıyla o parçayı kullanamayız.


Günümüzde Windows işletim sisteminde Windows’tan önce çıkmış donanım elemanlarının driverları Windows işletim siteminin kurulum dosyalarında bulunmaktadır. Buda bize yeni alınan parçanın tanıtımında büyük kolaylık sağlamaktadır. Yani Windows yeni elemanı kendi tanır. (Burada “Windows”tan kasıt Windows95, Windows98, Windows2000 den herhangi biridir). Ama yinede her ihtimâle karşı biz yeni bir donanım elemanı aldığımızda yanında driverını almayı ihmâl etmemeliyiz.



SÖZLÜK




Anakart(Mainboard): Bilgisayarın elektronik parçalarının tümünün takıldığı, bağlandığı elektronik devredir.


Barkod: Kodlanabilir bilgilerin bilgisayar ve benzeri cihazlar tarafından okunabilmesini sağlayan basit simgelerdir.


CD-Sürücü(CD-ROM): CD’leri okumaya yarayan cihazdır.


CD-Yazıcı(CD-Writer): CD’leri okumasının yanı sıra CD’lerin üzerine yazabilen aygıttır.


Çizici(Plotter): Her türlü çizim yapmaya yarayan cihazdır.


Disket Sürücü(Floppy): Yardımcı bellek birimidir.


DVD-Sürücü(DVD-ROM): DVD’leri okumaya yarayan alettir.


Ekran Kartı(Graphic Card): Görüntü almamızı sağlayan karttır.


Fare(Mouse): Ekrandaki oku(imleci) hareket ettirerek ve tıklatarak istediğimiz işlemleri yapabilmemizi sağlar.


Hoparlör(Speaker): Bilgisayarda ses çıktılarını almamıza yarayan alettir.


Işıklı Kalem(Light Pen): Ekrana dokundurulduğunda ekrandan gelen ışığa göre o noktanın koordinatlarını bulan ve kursörü o alana yönlendiren kaleme benzeyen cihazdır.


Joystick: Bilgisayar ortamında oyun oynamak için kullanılır.


Klavye(Keyboard): Üzerinde tuşlar bulunan, bu tuşları kullanarak bilgisayara istediğimiz karakteri yazdırabileceğimiz bir birimdir.


Mikroişlemci(CPU): Her türlü işlemin yapıldığı aygıttır.


Modem: Bilgisayarlar arası iletişimi sağlayan donanım elemanıdır.


Monitör(Monitor): Bilgisayarın ekranıdır. Bilgisayarda yaptıklarımızı görmemize yarar.


Port: Kasanın arkasında bulunan fare, klavye, yazıcı, tarayıcı gibi bileşenlerin bağlandığı girişlerdir.


RAM Bellek: Hem yazılabilir, hem okunabilir belleklerdir.


ROM Bellek: Sadece okunabilir belleklerdir.


Sabit Disk(Harddisk): Bilgileri kalıcı olarak depolar.


Tarayıcı(Scanner): Kağıt üzerindeki bir bilgiyi bilgisayar ortamına resim formatında aktarmamızı sağlar.


Yazıcı(Printer): Bilgisayardaki bir metni veya grafiksel bilgiyi kağıt üzerine aktarmamıza yarar.

No comments: