Friday, May 25, 2007

SINAV KAYGISI VE DİKKAT DAĞINIKLIĞINDA HİPNOZ UYGULAMALARI

SINAV KAYGISI VE DİKKAT DAĞINIKLIĞINDA HİPNOZ UYGULAMALARI


Öğrencinin sınav stresini yenmesi ve böylelikle buna bağlı olarak ortaya çıkan, dikkatsizlik, unutma, konsantrasyon kayıplarının önlenmesi için yapılan 3 kademeli çalışmanın 3. aşamasıdır.


Stresin anlatılması

Gevşemenin öğretilmesi

üçüncü olarak hipnoz uygulamaları yapılır.

Stres altındaki öğrencilerin genellikle olumsuz düşünce alışkanlıkları vardır. Endişeli, kaygılı, şüpheli bir halleri vardır. En çok kullandıkları cümleler şunlardır.


“Ya kazanamazsam”

“Ya unutursam”

“Ya çişim gelirse”

“Ya kaydırırsam”

“Ya heyecanlanırsam”

“Ya sorular çok zorsa”


Öğrencilerin kaygı ve endişelerinden kurtulmaları için hipnoz altında değişik çalışmalar yapılabilir. Yaptığım hipnoz uygulamalarında kullandığım yönerge ve telkinler den yayınlanmış olanların bazıları şöyledir.

Çalışma 1.

Zihin bahçesi tekniği:

Bu teknikte öğrenciden zihnini bir bahçe ya da tarla gibi düşünmesini isteriz. Zihnini bahçe olarak imajine eden öğrenciye şu telkinler verilir.

Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)


Bu Teknik Kimler için uygundur?


Özellikle olumsuz düşünme alışkanlığı nedeniyle stres yaşayan öğrenciler için uygundur.


Endişenin, şüphenin yıkıcı olumsuz duygular olduğunu ve bu duyguların gücümüzü tükettiğini, enerjimizi çaldığını ve kapasitemizi tam anlamıyla kullanmamızı engellediğini öğrenciye psikolojik danışma seanslarında da anlatırım ve psikolojik danışma ve bununla birlikte yapılan hipnoz uygulamasıyla öğrencinin kendine güvenmesi, kaygılarından kurtulması ve bir daha olumsuz düşüncelere kapılmaması sağlanır.

Çalışma 2:

İçindeki sesi susturma tekniği:


Bazı öğrenciler içimden bir ses ile başlayan cümleler kurarlar. Örneğin:

“İçimden bir ses sınavın çok zor olacağını söylüyor”

“İçimden bir ses başaramayacağımı söylüyor”

“İçimden bir ses sanki her şeyi birbirine karıştıracağımı söylüyor”

“İçimden bir ses matematik sorularını görünce heyecandan bayılacağımı söylüyor”


Bazı öğrencilerin ve bazı insanların içindeki ses hiçbir olumlu şey söylemez de hep böyle yukarıdaki gibi felaket tellağı yapar. Bu durumda hipnoza aldığım öğrencilere şöyle telkin veririm:


Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)

Bu teknik kimler için uygundur?

Özellikle olumsuz düşünme alışkanlığı olan ve bu nedenle sınavlarda bildiği soruları kaçıran ama sınavdan çıkınca aynı soruları yapabildiğini ifade eden ve bu nedenle baş vuran öğrenciler için uygun bir yöntemdir.


Çalışma 3:

Sahil yada dere boyunca yürüme tekniği:


Öğrencinin isteğine ya da yaşadığı çevre koşullarına uygun olarak dere ya da sahil motifini kullanabiliriz. Bazen hayatında daha önce deniz görmemiş bir öğrenciyle çalışırsınız ve bu durumda sahil motifi çok uygun olmaz. Bazen de öğrencinin bir dere ile ilgili yeterli yaşanmışlığı yoktur. Her ikisi de varsa ben tercihimi dere motifinden yana kullanıyorum yine de. Bu yöntemde özellikle yoğun kaygı taşıyan, anksiyetesi fazla olan ve bu nedenle konsantrasyon ve hafızayla ilgili sorunlar yaşayan öğrenciler üzerinde çok etkilidir.


Hipnoza aldığımız öğrenciden bir dere boyunca yürümesini isteriz ve telkinlere başlarız. Bazen öğrenciyle konuşarak imajinasyonu hakkında bilgi ediniriz.

Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)


Bu teknik kimler için uygundur?

Konsantrayon ve hafıza ile ilgili sorunlar nedeniyle baş vuran öğrenciler üzerinde özellikle etkilidir.


Çalışma 4:

Nefes :

Aslında hiçbir teknik gevşemenin nefes almayla ilişkilendirilmesi kadar işe yarayamaz. Sınava girecek olan öğrenciye sınav sırasında kullanması için otohipnoz ve otohipnozu başlatması için de bir işaret verilir. Ama bazen öğrenci o kadar kaygılı olur ki otohipnozu unutur ya da başlatamaz. …………………………………….


Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)


Çalışma 5:

Dağa tırmanma tekniği:


Bu teknik hem öğrencinin motivasyonu anlamak için bize yardımcı olur, hem de öğrencinin olayları algılayış tarzı hakkında bize bilgi vereceğinden buna bağlı yaşadığı stresi kontrol altına almamızı sağlar.

…………………………………………..

Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)


Özellikle ÖSS tipi sınavlarda bazı sorular çok kolay olmasına rağmen uzun oldukları ya da karışık göründükleri için öğrenciler tarafından yapılmazlar. Öğrenci zor göründüğü için soruyu çözmeyi denemez. Türkçe testindeki paragraf soruları ve felsefe soruları da aslında çok kolay olmalarına rağmen sadece uzun görünümleri nedeniyle öğrencilerin puan kaybetmelerine neden olabilmektedir. Bazen de çok karışıkmış gibi görünen geometri soruları öğrenciyi ürkütebilir. Bu yöntem özellikle bu tür sorunlar yaşayan öğrencilerde çok işe yaramaktadır.


Bu teknik kimler için uygundur?

Özellikle sorunlarını çok fazla büyüten ve gerçek potansiyellerinin farkında olamadıkları için başarısızlığa uğrayan öğrenciler için, bu öğrencileri hem motive etmek hem de olayların anlamını değiştirmek suretiyle sınav kaygılarını yenmelerini sağlamak için uygundur.


Çalışma 6:

Parçalara bölme tekniği:


Büyük şeyler her zaman insanlara biraz ürkütücü gelebilir. Büyük bir lokma yutamayacağımızı düşünüyorsak lokmayı parçalara ayırırız değil mi? Küçük parçalar ayırdığımız lokmaları kolayca çiğner ve yutarız. Aynı durum sınavlar için de geçerlidir. Öğrencinin 180 sorudan sorumlu olduğu bir üniversite sınavı. 180 soru, kocaman bir kitapçık. Bazı öğrenciler kitapçığın sayfalarını kontrol etmek için çevirmeye başladıklarında kaygı öyle bir düzeye ulaşıyor ki kendilerini o noktadan sonra hiçbir soruya veremiyorlar.


Böyle kaygılar taşıyan öğrenciler için ofisimde her sınıf seviyesine uygun çeşitli derslerle ilgili çözümlü örnekli test kitaplarım vardır. Öğrencinin kendisinden de kitap istenebilir. Öğrenciye en çok bildiği ve çalıştığı bir matematik konusunun ne olduğunu sorarım. Konu her ne ise o konuyla ilgili bir soru yazdırır ve çözmesini isterim. Çözdükten sonra başka bir kağıt verip bir soru daha sorarım onu da çözmesini isterim. Her seferinde yeni bir kağıt verir ve böylece on tane kadar soru yöneltirim. Öğrenci soruları çözer. Bazen öğretmen arkadaşlarımdan sınav sorularını alır çözdürürüm öğrenciye. Sınavda 10 soruda dört tanesini doğru çözen öğrenci sınavdan sonra dokuz ya da on sorunun hepsini yapabilmektedir.


Öğrenciler tüm soruları karşılarında görünce, (şekiller, uzun paragraflar, açıklamalar, puanlama baremi..ve bunun gibi bir sürü şey) paniğe kapılırlar. Bu nedenle onlara her seferinde tek bir soruya odaklanmalarını söylerim. Beyaz bir kağıtla diğer soruları kapatabilirler. Görüş alanlarında sadece çözmekte oldukları soru kalırsa gözleri diğer sorulara takılmayacak dolayısıyla da bir soruyu çözerken diğer sorulara kayan dikkat yüzünden paniğe kapılmayacaklardır. Öğrenci bir soruyu okurken göz ucuyla yan sütundaki soruya da bakmaya kalkarsa bu durum çözmekte olduğu soruyu tam kapasitesiyle yapmasını engelleyecektir. Hipnoz altında ise şöyle telkin veriyorum:


Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)


…………………………………………………….


İnsan zihninin bir özelliği tek bir anda sadece tek bir konuya odaklanmasıdır. Aynı anda ya sorulara odaklanırsınız ya da yaşadığınız heyecana. Öğrencinin odaklandığı tek konu sınav soruları olduğunda heyecan ilk soruyu çözmeye başladığı an kaybolacaktır.

Öğrenciyi anı yaşama kavrayışına eriştirmek için hipnoz altında da şöyle telkinler verilebilir:


Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)


Öğrencinin görevi en iyisini yapmak, çok başarılı olmak, tüm soruları çözmek falan değildir. Öğrencinin görevi sadece yapmak, elinden gelenin en iyisini yapmaktır. Öğrencileri motive ederken “yapacaksın, başaracaksın, hadi göreyim seni, senin elinden kurtulmaz bu sorular” ve bunun gibi aslında iyi niyetle öğretmenler ve aileler tarafından söylenen sözler her zaman stres yaratır. Çünkü beraberinde “ya yapamazsam” endişesini beraberinde getirir. “Sadece git ve soruları yap. Sen zaten buna benzer onlarca soru çözdün evde, okulda, dersanede. Şimdi de gidip evde çözdüğün gibi tek tek çöz. Sadece yapmayı düşün.” Demek yeterlidir.


Bu teknik kimler için uygundur?

Cevabını bildiği soruyu sınavda yapamayan ama sınav çıkışı yapabilen ve sınavı gözünde çok fazla büyüten öğrenciler için uygun bir tekniktir.


Çalışma 7:

Hipnozla kopya çekme tekniği:


Öğrenciler arasında kopya çekmek oldukça yaygın bir olumsuz alışkanlık. En başarılı öğrencilerin bile bence hiç gerek olmadığı halde kopya çekme teşebbüsünde bulunduklarına şahit oluyoruz. Bunun çok çeşitli nedenleri olabilir elbet. Arkadaşlara ters düşmemek, kopya vererek ya da alarak gruba ait olduğunu hissetmek. Bazen de gerçekten çalışmadıkları için kopya çeker öğrenci. Bazen çalışan öğrenci sınavda çalıştıklarını unutacağı endişesiyle kopya hazırlar ve çok acemi olduğu için de genellikle yakalanır. Aslında çalışmıştır ama bir kopya mağduru olarak sıfır almaktan ve sicilini lekelemekten kurtulamaz. Aynı zamanda okulda görev yaptığım dönemlerde kopya vakalarını çok yakından inceleyip okul müdürlüğüne iletmek üzere çok yoğun bir şekilde raporlar hazırlamış ve bu durumu inceleme imaknı bulmuştum . Kopya üzerine yaptığım bu çalışmalar sırasında bir gün şöyle bir fikir geliştirdim. Acaba hipnoz bir kopya aracı olarak kullanılabilir miydi? Eğer olursa bu müthiş olurdu ve hemen denemeye koyuldum. Yaptığım çalışmalardan aldığım sonuçlar olumlu oldu. Yöntem şöyle işliyor. Fakat yöntemin işlemesi için öğrencinin gerçekten çalışmış olması gerekiyor. Aslında bu yöntem daha ziyade okul sınavları ve sınavda tüm bildiklerini unutacağı endişesi taşıyan öğrenciler için çok etkili.


Öncelikle öğrenci hipnoza alınıyor. Bunun okuldaki bir tarih sınavı olduğunu düşünelim. …………..……………………………………………………..


Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)


Bu teknik kimler için uygundur?

Kendine güven eksikliği olan ve sınavda bildiklerini unutacağı endişesini taşıyan öğrenciler için uygun bir yöntemdir.


Çalışma 8:

Sorunları rafa kaldırma tekniği


Öğrenciler kişisel ya da ailevi sorunlarını bazı dönemlerde çok yoğun yaşamalarından dolayı ders çalışmakta zorluk çektiklerini ifade ederler. Böyle durumlarda öğrencilere psikolojik danışma seanslarında her ne kadar bu sorunlarını eğitim öğretim dönemi bitene kadar düşünmemeleri ertelemeleri söylense de öğrenci kendini sorunlara kaptırmakta, sorunlarını düşünmekten derse konsantre olamamaktadır.


………………………………………… için zihni boş kalacaktır ve kendini çalışmaya konsantre edebilecektir.


Örneğin…….

(Bakınız Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz—Detay yayınevi Ocak-2006 Psk.Tülay KÖK)


şeklinde telkinler verilebilir.


Bu teknik kimler için uygundur?

Hayatında çok fazla sorun olan ya da olayları sorun olarak algılayan öğrenciler için uygun bir yöntemdir.




Not:

Yukarı yer alan teknikler ve yöntemler Ocak 2006 yayınlanan Eğitim ve Öğrenmede Hipnoz İsimli kitabımdan alınan bazı bölümlerdir. Bu yöntem ve teknikler ile yazıların büyük bir kısmı yayınevinin haklarını korumak açısından sitemizde yer verilememektedir. İlgili kitapları temin ederek aralardaki eksik kısımlar ile ilgili ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.

Bunlar dışındaki teknik yöntem ve uygulamalar ise özgün çalışmalar ve teknikler olmasından dolayı henüz yayınlanmadığı için haksız kullanımdan korunmak maksadıyla sitemde yer veremiyorum şimdiden tüm okuyucularımdan özür dilerim.


İlgili çalışma haricinde aşağıdaki konularda yapılan farklı uygulamalar ile ilgili olarak daha ileriki bir dönemde yazı çalışmaları ve bölümler açılacaktır.İlginizden dolayı teşekkür ederiz.

MOTİVASYON VE VERİM ARTIŞINDA HİPNOZ UYGULAMALARI

İNANÇ KALIPLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ UYGULAMALARI

ÖĞRENMEYE PSİKOLOJİK HAZIRLIK

SINAVLARA PSİKOLOJİK HAZIRLIK

BİLİNÇALTI ANALİZ ÇALIŞMALARI , RÜYALARIN ETKİN KULLANIMI METAFOR VE İMGELEME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI

ÖĞRENMEDE KENDİ KENDİNE HİPNOZ KULLANIMI

KAYNAK:

Psk.Tülay KÖK


No comments: