Friday, May 25, 2007

BOŞANMA , EVLİLİK SORUNLARI VE ÇOCUKLAR Üzerine "Akdeniz Noktam " dergisi röpörtajından

BOŞANMA , EVLİLİK SORUNLARI VE ÇOCUKLAR Üzerine "Akdeniz Noktam " dergisi röpörtajından



- Merhaba Tülay Hanım kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

1976 yılı İzmir doğumluyum. Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümünü bitirdikten sonra evlenerek Antalya ilimize yerleştim. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı psikolojik danışman olarak göreve başladım.9 yıllık bir süre zarfında sayısız genç ve bu gençlerimizin aileleri ile iletişim imkanı edindim. İkincil ilgi alanım olan bilinçaltı teknikleri ve hipnoz ile ilgili çalışmalar ile eğitim, öğrenme ve psikoloji tecrübelerimi birleştirerek 2004 yılında ilk kitabım olan "Başarı Yolculuğu"ve sonrasında 2006 yılında İkinci kitabım olan "Eğitimde ve Öğrenmede Hipnoz"kitaplarımı Detay Yayınevinden çıkarttım. Bunlarla beraber ülkemizde hipnozun eğitim ve öğrenmede kullanımı uygulamalarının ülkemizde tanıtımı yaparak bu alanda ilk uzmanları yetiştirmek ve yaygınlaşmasında öncülük etmek üzere Yeditepe Üniversitesi bünyesinde Türkiye Tıbbi Hipnoz Platformu tarafından verilen eğitimlerde eğitmen olarak görev yapmaya başladım. Milli Eğitimdeki görevimden ayrılmam ile birlikte Tecrübe ve bilgi birikimimi kullanabilmek üzere uzunca bir süre önce psikolojik danışmanlık yapmak üzere bir psikolojik danışmanlık merkezi açarak faaliyetlerime devam etmekteyim.


- Pek çok alanda danışmanlık ve destek hizmeti verdiğinizi biliyoruz. Başlangıç olarak aile kurumu, evlilik ve boşanma ile ilgili olarak bilgi ve tecrübelerinizden faydalanmak istiyoruz.

İnsanların yaşamlarında dönüm noktaları ve kilometre taşları vardır.Doğumla birlikte başlayan yaşam yolculuğunda , yürüme , konuşma, okula başlama,lise , üniversite,iş, evlilik, çocuk sahibi olma , boşanma , emeklilik ve en son ölüm. Burada insan hayatının kilometre taşlarından bireyselliliğin yanı sıra etkileri kişinin kendisini aşan olayların başında evlilik, boşanma ve çocuk sahibi olma kararları yer almaktadır. Her üç karar da en az 3 insanın hayatını etkilemektedir. Yani bireysel kararın dışında birlikte alınan kararlardır.



- Evlilik kumuna verilen değere ve arzulanmamasına rağmen bir takım evlilik sorunları ve boşanmalar yaşanabilmekte. Çiftleri boşanmaya kadar götüren bu süreçte etkili olan temel nedenler nelerdir, hangi sebeplerle bu durum meydana gelmektedir?

* Bireysel sorunlar

*Eşler arasındaki iletişim sorunları

* Maddi ve ekonomik koşullar

* Eşlerin sosyal kültürel yapı farklılıkları

* Yakın akrabalardan kaynaklanan nedenler

*Cinsel sorunlar


Aslında çok daha fazla sebep de göstersek en temel sorunları bu ana gruplarda toplamak mümkündür. Bahsi gecen sorunlar birer başlık gibi sıralansa da aslında her biri kendi başına ayrı bir öneme sahiptir. Ve sizin de dediğiniz gibi bir süreçtir.


- Genelde insanlar bu sürecin hangi aşamasında size başvuruyorlar ve ne gibi bir yardım talebinde bulunuyorlar.

Güzel bir soru olduğunu belirtmeliyim ve cevabı da oldukça ilginçtir. Genellikle yapılan başvuruların ağırlıklı kısmı evlilik kurumunun bitmiş olduğu, bir karar verildiği noktadır. Başvurularda öncelikli olarak istenilen; başlatılması düşünülen boşanma sürecinde destek almaktır. Diğer bir konu da çocukların bu konuda en az zararla nasıl çıkabilecekleri olmaktadır. İlginç kısmı da budur karar verilmiştir. Çiftler ya da en azından birisi sabrının son noktasına ulaşmış ve hatta bardak taşmıştır. Yıllarca biriktirilen tüm kartlar açılmış ve çoğunlukla büyük kırgınlıklar yaşanmıştır. Çift olarak sorunun aşılması için çözüm bulmak amacıyla değil de bireysel olarak başvurulmaktadır.


- Neden evlilik sorunlarının çözümü ve boşanma yerine evlilik kurumunun kurtarılmasına yönelik başvurular daha az olmaktadır.

Bu durumu açıklamak birkaç şekilde mümkündür. Aile kurumunun ve insanların yaşadıkları sorunların aile içinde kalmasını istemeleri, iletişim kurmaktan kaçınmaları ve iletişim sorunları yaşamaları, hatalı olmak ihtimalini göze alamamaları, aile danışmanlığı ve psikolojik desteğin hala toplumumuzca kabullenilip kullanılmaması, profesyonel destekten çok çevre aile yakınların tarafsız olmaktan uzak amatör yaklaşım ve sohbetlerin tercih edilmesi, Bir takım sorunların henüz küçükken parça parça çözülmemiş olması sonucu birikmesi gibi pek çok neden sayılabilir.


-Profesyonel destek ne gibi avantajlar sağlayabilir ,

Kadın ve erken birbirinden çok farlıdır. Farklı düşünür, farklı şeylere önem verir, farklı beklentileri ve farklı istekleri vardır. Her şeyden önce iki farklı insandır. Dış görünüşlerinin yanı sıra birer iç dünyaları vardır ve her biri ayrı ayrı anlaşılmak ister. Bu noktada gözden kaçan her birinin anlaşılamadığını söylemesine karşın karşısındakini tamamen anladığını ve çözdüğünü söylemesidir. Bu durumda kötüye giden ve yaşanan her olumsuzluğu çevresindeki kişiler ile paylaşan eşler kendi yalnızlıklarını pekiştirir. Görüşlerine ilişkin aldıkları olumsuz geri dönüşler ve onaylar ile bu düşünceleri pekiştirirler. İletişim bu noktadan itibaren kopmuştur. Dinleyenler ve görüş bildirenler kötü niyetli değillerdir. Ancak profesyonel değillerdir. Doğru tespiti yaparak her iki eşi de dinleyerek tarafsız bir gözle görmemektedirler. Kadın ve erkek psikolojisini temel ihtiyaç istek ve beklentilerini kendi dünyaları ve görüşleri çerçevesinde yorumlamakta ve yargılamaktadırlar. Oysaki en tehlikeli şey yönlendirmek ve yargılamaktır. En zoru ise tarafsız gözle bakmak ve farklı bakış açıları sağlamaktır.

Genellikle çiftlerden her biri ile ayrı yapılan çalışmalar neticesinde ilginç bir durum çıkmaktadır. Bu durum şudur ki; çiftlerin her birisi diğerini çok iyi tanıdığını düşünmesine ve söylemesine rağmen aslında her ikisinde birbirini gerçekten çok az tanıması, sorunları farklı görmesi ve yorumlamasıdır. Her biri anlaşılmak istemektedir, gerekli anlayış ve desteği bulamadıklarını söylemektedirler. Farklı şeylere üzülmüşler farklı şeylere kızmışlardır bunları içlerinde biriktirmiş ve bir birlerine yeterince aktarıp sorunları en başında küçük parçalar halinde çözmemişlerdir. Bu durumda yapılacak çalışmalarda profesyonel destek bireysel terapi çalışmaları ve sonrasında iletişimin doğru kurulması ve çiftlerin birbirleri anlayabilmeleri tanıyabilmeleri farklı açılardan bakabilmelerini sağlayacak çalışmaların yapılması için profesyonel destek şart olmaktadır.


- Boşanma kararı vermiş eşlerin başvurusunda ne gibi psikolojik destek çalışmaları olmaktadır.

Bu durumlarda son noktaya gelinmiştir bir karar verilmiştir. Ancak ayrılık her ne kadar kaçınılmaz olsa da bir kayıptır. Kişi öz güvene desteğe ve kararından emin olmaya ihtiyaç duyar. Yaşadığı kaybın acısına, geleceğe ilişkin korkularına, geçmişine dair üzüntülerine bir çare arayışındadır. Güçlü bir şekilde ayakta durabilmek istemektedir. Genellikle bu geçiş sürecinde ayrılmak istedikleri eşlerinin bu sürece hazırlanması için diğer eşe destek verilmesi talebinde bulunur. Bu süreçte diğer eş için mevcut durum genellikle beklenmediktir ve yardım taleplerine kapalıdır. Bu nokta da öncelikli olarak eşlerin evliliklerinde daha en başından doğru ve açık iletişim kurmaları şarttır. Zaman içerisinde çiftlerin anlaşamamaları ve hayatlarını karşılıklı olarak ayırmak istemleri olağandır. Bu durumu sürprizsiz bir şekilde konuşarak birlikte kararlaştırmaları birbirlerini geri dönülemez şekillerde kırmamaları önemlidir. Özellikle geride çocukların bulunduğu evliliklerde çok dikkat edilmelidir. Eğer ayrılık kaçınılmaz ve karar kesin ise bu durumda yapılacak psikolojik destek çalışmaları her iki eşinde mevcut durumu en kısa sürede kabullenmelerini sağlamak en az hasarla atlatmaları için destek vermek ve eğer ailede çocuklar mevcut ise bu durumla ilgili çocukları bu durma hazırlamak izlenebilecek yollar tavsiye etmek ve duygusal olarak en az hasarla atlatmalarını sağlamaya çalışmaktır.


-Peki evliliğini kurtarmak için başvuran çiftler olduğunda?

Unutulmamalıdır ki sağlıklı bir ilişki sağlıklı bireylerden kurulur. Çoğu zaman bozulan şey ilişki değil eşlerin psikolojik sağlık durumudur. Buradaki yanılgı ilişki iyileştiğinde kişilerinde bu ilişki içinde düzeleceğidir. İlişki soyut bir kavramdır. İlişkiyi yaşamakta olan eşler değişip, gelişip, farklı bakış açıları kazanmadıkları müddetçe ilişkilerinde iyileşme olmaz. Bu durumda başvuran çiflerle öncelikle bireysel terapi uygulamak en sağlıklı yoldur. Her iki eş de belli bir yol katettiğinde eşler birlikte seansa alınmalıdır, daha öncesinde değil.




- Boşanma sonrasında boşanan çiftlerde pişmanlık yaşanıyor mu? Bu gibi durumlar da ne öneriyorsunuz ?

Bu gibi durumlar ile bazen karşılaşıyoruz. Birlikte pek çok şey paylaşmış , şu ya da bu şekilde bir takım sorunlar yaşamış ve toparlanmayı başaramayarak boşanmış çiftlerde aradan bir süre geçtikten ve olaylara dışarıdan bakma fırsatı bulduktan sonra vermiş oldukları kararın hatalı olabileceğini ve yeniden gözden geçirmek istediklerini veya tekrar bir araya gelmek istediklerini görebiliyoruz.Bu gibi durumlar da meydana çıkan önemli konuların başında; Boşanma öncesinde çiftlerin birbirlerine zaman vermeleri, bir süre ayrı kalmaları , kararlarını ve kızgınlıklarını zaman süzgecinde bir daha elemelerini önermekteyim.Beklide bu aşamalara daha hiç gelinmeden çözüm sağlanabilir.Barışma, yanlış anlaşılmaları giderme ihtimali olabilir yeter ki eşler boşanma öncesi ve boşanma sürecinde birbirlerini geri dönülmez şekillerde kırmasın ve rencide etmesin. En ağır darbeler boşanma sırasında olan kızgınlık ve üzüntüler ile geri dönülmez şekillerde olmaktadır. Bunun yanı sıra unutulmamalıdır ki bitirilen evlilik çok aşırı kötü, kişiyi duygusal ve fiziksel anlamda perişan etmiş bir evlilik bile olsa boşanma stres puanı çok yüksek bir olaydır. Pişmanlık anlamında değilse bile kişilerin kötüye de alıştıklarını göz ardı etmemek gerekir.


- Diğer önemli bir konuda çocukların bu durumdan nasıl etkileneceğidir. Sizce bitmiş bir evliliğin çocuklar için varmış gibi devam ettirilmesi doğrumudur? Boşanma kararı çocukla ne şekilde paylaşılmalıdır? Boşanma sonrası çocuk ile anne ve baba ilişkileri ne şekilde olmalıdır?

Öncelikli olarak şu durum kesin ve nettir. Çocuk için boşanmıyoruz ve evliliğimizi devam ettiriyoruz. Yaklaşımı yanlış ve hatalı bir yaklaşımdır. Samimi değildir,çocuk mevcut huzursuzluğun farkındadır. Çocukların ailelerinden en önemli ihtiyaçları güven ve sevgidir. Bitmiş bir evlilikte yaşanan gerginlik huzursuzluk kavgalar ve samimi olmayan yaklaşımlar çocuğun dikkatinden kaçmayacaktır ve hatta genellikle öyle bir duruma gelmektedir ki yeter ki ayrılın bitsin bu kavga ve huzursuzluk dedirtecek boyutlara varmaktadır. Çocuk bitmiş bir evliliğin farkında olacak konuşulmayan boşanma ihtimal ve ılımı tehlikesin korkusu ile yaşayacak ve sürekli arayı bulma kaygısı ve stresi ile yaşayacak.Yani insan kendini kandırabilir belki ama çocuğunu veya bir başkasını çoğunlukla kandırdığını sadece zanneder.

Peki bu karar verilmiş işe çocuğa ne şekilde bildirilmelidir. Sorusu . Kanımca yanlış bir sorudur. Çocuk bu ailenin bir ferdi olmuş ise bu karar alınırken çocuk eğer anlayabilecek yaş ve durumda ise mutlaka karar sürecine katılımı olmalıdır. Mevcut durum kendisine anlatılmalıdır. Bu durumun herkes için daha iyi bir yaşantı elde etmek, daha huzurlu ve mutlu olabilmek için birlikte alacakları bir karar olduğunu anlatmak. Bundan dolayı güvensizlik ve korku duyulacak bir durumun olmayacağı ve her bir ferdin daha huzurlu daha anlayışlı ve her durumda bir birine çok yakın arkadaşlar gibi yanında olacağı konusunda ikna edilmesi gerekmektedir.

Tabi ki çocuk bundan çok fazla etkilenecektir. Hele zor bir birliktelik, sorunlu bir aile ortamı boşanma sonrası sorunlu ilişkilerin yaşanması ya da yıpratıcı ve huzursuz bir boşanma süreci yaşanması. Bir suçlu aranması veya çocuğun bir koz olarak görülmesi çiftlerin kendi çocuklarına yapabilecekleri en büyük kötülüklerden biridir. Bu sıkıntıyı çocuklarımıza yaşatmamalıyız. Boşanma öncesi yapılan hatalı evlilik ve boşanma kararları çiftlere aittir .Bu durumdan çocuğun zarar görmemesi yada en az zararla atlatması ise otaklaşa değil çiftlerin her birinin tam sorumluluğudur. Burada yapılacak hatalın telafisi yada bahanesi olamaz.

Boşanma sonrası çiftlerin tekrar birleşme yönünde bir eğilimleri yok ise çok sıkı dostlar tablosu yada yakın arkadaş olmaları şart değildir. Bir birlerine duyacakları karşılı saygı, anlayış neticesinde çocukları için yine birlikte iletişim kurarak otaklaşa tek bir ağızda aynı fikir ve yaklaşımları göstermeleri. Çocuğu olumlu ya da olumsuz diğer ebeveyn hakkında yönlendirmemeleri. Kendilerinin ayrı olmalarına karşın çocuk ile ilgili konularda birlikte olduklarını yansıtmaları. Karşılıklı duydukları saygıyı ve anlayışı çocuklarına hissettirmeleri, içten dürüst iyi niteli olmaları yeterlidir
.


- Bahsedilen konulara dikkat edilmediğin çocuklarımızda ne gibi sorunlar oluşmaktadır? Okul başarısını ne şekilde etkilemektedir? Okullarda psikolojik destek veren rehber danışmanlar bu konularda yardımcı olabilirler mi?

Pek çok sorunun ya da hayatın ilerisinde kullanılacak olumlu şeylerin temellerinin atıldığı dönemler erken çocukluktan başlayan ergenliğin bitişine kadar geçen dönemdir. Hatta doğum öncesi anne karnında ki bebeğin yaşanılan olaylara karşı yabancı olmadığı ve etkilendiğini göstermektedir. Psikolojik sorun olarak nitelendirebileceğimiz hemen hemen her türlü tepkiyi oluşabilir. Öfke saldırganlık içine kapanıklık güvensizlik yani insani olarak verilebilecek her türlü tepkinin gelişmesi mümkün. Kendine yada başkalarına yönelik bir suçlama eğilimi oluşabilir. Bunu kendini ya da başkalarını kendince cezalandırarak dışarı vurabilir. Bazen de hiçbir sorun yokmuşçasına gecen uzun yılların ardından evlilikten kaçış ve ya sorunlu evlik ve aile yapıları oluşturmak suretiyle ortaya çıkarabilir. Tabi ki her çocuk bir takım sorunlar mutlaka yaşayacak şeklinde yorumlamamak gerekir. Bazı çocuklar çok çabuk atlatabilirken bazı çocuklar çok ağır bir travma yaşayabilir.

Mutlaka okullarda bu çocuklar psikolojik danışmanlarca sıkı takip edilmektedir. Mümkün olduğunca destek verilmektedir. Ancak verilecek hiçbir destek ailenin baştan alacağı önlemlerin yerine geçemez psikolojik desteğe çocuk aile tam katılım sağlamaz ise çok fazla bir mesafe elde edilmesi beklenemez.Aile tarafından desteklenmeyen psikolojik destek çalışmaları çok düşük bir fayda seviyesinde kalır.



Psikolog Tülay KÖK

1 comment:

kemal said...

sevgili kardeşim bu yazıyı ne halde oldugumu anlatmak için yazıyorum. Benim boşanmak isteyipte boşamayanların durmunun ne kadar zor oldugunu anlatmak için yazıyorum. belkide kafayı yemek üzereyim. psikolojik durumum cöktü . İş yamamaz duruma geldim. Calışmak istiyorum calısamıyorum. Neymiş boşanmak isteyip boşamayınca 3 asene beklemek gerekiyormuş böyle bir şey olurmu. Tek taraflı olarak zülüm altında inliyorum.Hayatımın 3 senesini calacak olanlarakin besliyorum. Sanki yama garantim varmış gibi.Ben ne yapmalıyım.kafayı yemek üzereyim. Cocuklar için beklemek ise dünyanın en sacma işiymiş. Ne zaman anlaşamadın beklemeden boşanmanın yollarını aramak gerekiyormuş. Allah benim gibi durumda olanlara sabır versin. İnşallah sonunda bir şey olmadan zaman gecer.