Saç Dökülmesi Sebepleri
Aşırı üzüntü, sinirsel gerginlik, kötü beslenme, kansızlık ve saça gerekli bakımın gösterilmemesi sonucu saçlar zamanından önce dökülebilir. Dazlaklık ayrıca bazı hastalıklar nedeniyle de meydana gelebilir, örneğin, verem ya da aşırı terleme üstderiyi zayıf düşürerek kafanın saçlı derisine daha az kan gitmesine yol açar.
Kafkas soyundan erkeklerde, özellikle doğu Avrupalılarda dazlaklık çok yaygındır. Zencilerde ve Moğollarda ise çok az rastlanır. Erkeklerin çoğunda ve bazı kadınlarda yaş ilerledikçe saç seyrekleşir. Doğal saç dökülmesinin ilk belirtileri orta yaşta baş gösterir. Bu nedenle halk arasında saçın azalması gençliğin bitirilmesinin bir simgesi olarak kabul edilir. Çok eski çağlardan beri yeniden saç çıkmasını sağlamak amacıyla birçok ilaçlar kullanılmıştır. Ancak bugüne kadar başarılı bir ilaç ya da yöntem bulunamamıştır. Ancak günümüzde saç nakli ameliyatları uygulanmaktadır.
Başın çok saçlı bir bölümünden alınan saçlar, dazlak bölgelere ekilmesinde genellikle başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Ne var ki nakledilen saçların doğal bir görünümde çıkmasını sağlamak çok güçtür. Bir insandan başka bir insana saç nakli yapılması halinde ise vücut yabancı saçı reddetmektedir. Alopecia areata diye adlandırılan saç dökülmesinde, saçlar kafada yuvarlak ya da oval saçsız bölgeler meydana getirerek dökülürler. Kötü beslenme, saçların dinlenme döneminin uzun sürmesi, hormon dengesizliği, yetersiz kan dolaşımı ve aşırı zihinsel yorgunluk ya da üzüntü gibi psikolojik bozukluklar bu tür dökülmeye yol açan nedenlerdir.
Kendinden küçük kardeşine gösterilen ilgiyi kıskanan bir çocuğun kafasının bir bölümünde, aşırı kıskançlık sonucu saçların döküldüğü görülmüştür. Psikolojik nedenlerle saç dökülmesi psikolojik tedavi ile önlenebilir. Yüzü ve enseyi çevreleyen saçın bu uçlarda çizgi halinde dökülmesi hilal hücreli kansızlığın bir belirtisidir ve genellikle zencilerde görülür. Bazen dökülme belirli bir nedene bağlı olmaksızın oluşur ve ilaçla kısa zamanda tedavi edilebilir. Yeniden çıkan saçlar yumuşak ve genellikle beyazdır. Zamanla normal renkte saç çıkmaya başlar.
Çok az rastlanmakla beraber bazı çocuklarda doğuştan saçsızlık görülür. Bu durumda kalıtsal bir etkenin rol oynadığı sanılmaktadır. Bu çocuklar tümüyle saçsız olarak doğarlar ya da bütün çocuklar gibi başları ince ve yumuşak bir kıl örtüsü ile kaplı olduğu halde bu kılların yerini zamanla alması gereken saçlar çıkmaz. Bu çocukların kirpik ve kaşları da olmayabilir ve ergenlik çağında, cinsiyet kılları gelişmeyebilir. Geçici ya da sürekli dökülmeye yol açan bazı başka nedenler arasında foliküllerin zedelenmesi sonucunu doğuran çarpmalar, yanıklar, uzun süre morötesi ışınlarının, hastalıkların ve yangıların etkisi altında kalmak sayılabilir.
Çocuk kelliği, özellikle çocuklarda görülen ve kafanın saçlı derisinde meydana gelen bulaşıcı bir hastalıktır. Saçlar küçük halkalar halinde dökülür ve dökülen yerlerde gri renkte pullar, kabuklar oluşur. Hastalığa saçta ya da deride yaşayan bir mantar türü yol açar. Hastalık, tarak, fırça, şapka ya da başörtüsü aracılığı ile bulaşır. Kedi ve köpekler de bu hastalığı taşıyarak yayarlar. Kelliğin tedavisinde ağızdan alınan antibiyotikler uygulanır. Antibiyotik kana karışarak deri, saç ve tırnaktaki keratin maddesi tarafından soğurulur. Antibiyotikler keratini yangılanmaya karşı koruyarak hastalığın geçmesini sağlarlar. Yeni çıkan saçların hastalanmaması için kafadaki tüm saçlar kesilir.
Kafanın saçlı derisinde görülen bir başka bulaşıcı hastalık da kelliktir. Kellikte saç folikülerinin çevresinde sarı kabuklar meydana gelir. Kellik bütün kafayı ya da sadece bir bölgeyi etkileyebilir. Bu bulaşıcı hastalık doğrudan doğruya temasla ya da fırça ve taraklar aracılığıyla bulaşır.
Deride oluşan yangılanmalar, örneğin dermatit kafanın saçlı derisini de etkileyebilir. Stafilokok ya da streptokokların yol açtığı bir dermatit türü olan impetigo contogiosa kafanın saçlı derisinin tümünü etkileyerek birkaç kat kabuk bağlanmasına yol açar. Yangılanmanın ağırlığına göre hastalık geçici ya da sürekli saç dökülmesi ile sonuçlanır. Kafanın saçlı derisine, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak uygulanan tahriş edici bir madde dermatite yol açar. Dermatitin ilk belirtileri yangılanma ve derinin duyarlılık kazanarak acımasıdır. Dermatite yol açan neden ortadan kaldırıldığı halde hastalık geçmezse tek çare kafadaki saçların tümünü kesmektir.
Özellikle kafanın saçlı derisinin arka bölümünde oluşan kan çıbanları saç folikülünde stafilokokların yol açtığı yangılardır. Başta görülen kan çıbanları, vücudun herhangi bir yerinde, kıl köklerinin yangılanması sonucu oluşabilir, ilk kez küçük kırmızı bir kabarcık olarak beliren çıbanın çevresindeki deri gittikçe duyarlılaşır ve irin oluşur. Şirpençe de kan çıbanı gibi stafilokokların yol açtığı bir yangıdır; ancak şirpençe çıbandan daha geniş bir alanı kaplar ve özellikle ensede meydana gelir.
Kafanın saçlı derisinde oluşan dermatitlerin bazılarına psikolojik nedenler yol açar. Bazı kişiler üzüntülerinden ya da sinirsel gerilimden kurtulmak amacıyla sürekli olarak başlarını kaşırlar. Kaşıma bilinç dışı bir davranış da olabilir. Bazı hastalar başlarının böceklerle dolu olduğuna inanırlar ve bu korkuları, giderek bir fobi halini alır. Bu fobi genellikle bir tür uyuşturucu madde alışkanlığının belirtisidir. Psikanaliz ile hastanın fobisi giderilebilir.
No comments:
Post a Comment