DUYGULAR.... İnsanı doğadaki tüm canlılardan ayıran niteliklerden birinin de DUYGULARI olduğu konusunda, inanıyorum ki herkes hemfikirdir. İnsanoğlu yaşamı boyunca çeşitli duygu bileşenleri içinde yaşar. Bazen duyularla duyguları da birbirine karıştırdığımız olur. Bir kaza sonucu bir yerimiz acıdığında gözümüzden akan yaşlara engel olamadığımız anlarımız çok olmuştur. Ama bu tip acıların maddi olduğunu ve acıyan yerimizin iyileşmesi sonucu duyduğumuz acımızın da geçeceğini hepimiz biliriz. Ama ya manevi acılar veya üzüntüler... Onların bazılarının etkisi yıllar boyu sürer. Evlat acısını, çok genç yaşta evladını kaybeden bir anneden başka kim daha iyi bilebilir ve hissedebilir ki... Duygular bir anlamda yaşamımıza yön veren ve kararlarımızda büyük etkisi olan deneyimlerimizin ortak oluşumudur bence. Çok güzel bir kente gittiğimizde bir bakarsınız ki oranın doğasına, hayranlık duyuvermişizdir birden. Veya ilk kez bir yerde yediğimiz yemeğin lezzeti hala damağımızdadır. Elimize bir imkan geçtiğinde o kenti tekrar görmek veya o yerde o yemeği tekrar yemeyi düşleriz. Bir başka yönü ile duyguları ele aldığımızda, daha önce sevgi konusunda yaşadığımız acı ve üzüntü veren bir deneyimimiz, ikinci kez bir başkasını severken çok daha temkinli olmamıza yol açar. Biz insanoğlu yaşamımızda çoğu kez yaptığımız hataların ve yanlışların neden olduğu olumsuz duyguların esiri olarak yaşamayı yeğler ve ne zaman nasıl, nerede ve ne şekilde kendimizi mutlu edebileceğimize olan inancımızı yitiririz bazen. Bu konuda çok beğendiğim bir söz vardır. İyi geçirilmiş bir gün, nasıl mutlu bir uyku getirirse, iyi yaşanmış bir hayatta, mutlu bir ölüm getirir. |
No comments:
Post a Comment