Türk Telekom'un (TT) satışı gerçekleşirken bununla tabaşı gitmesi gereken serbestleştirme adımlarının aynı hızda atılmamasından kaynaklanan sorun, tarife savaşlarına dönüştü. Özel operatörler ile hakim durumdaki TT arasında özellikle Türkiye'deki telekom pastasının yaklaşık yüzde 80'ini oluşturan şehiriçi görüşmelerden alınacak paylar konusunda yaşanan anlaşmazlık, tarafları uzun süre mahkeme kapılarına taşıyacağa benziyor.
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), Telekomünikasyon Kurumu'nun TT'nin yeni fiyat tarifelerini onaylamaması talebini dile getirirken, bu konuda yargıya başvuracağını da açıkladı. TELKODER'in basın açıklaması şöyle:
Türk Telekom'un, ağustos ayında uygulamaya koymak istediği “yeni” fiyat tarifeleri, Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylanmamalıdır.
“Telekomünikasyon Kurumu” ve “Türk Telekom”, medyaya yansıyan bu “yeni” tarifeyle, yaşanmış gelişmelerden adeta ders alınmadığını göstermektedir.
Aylık sabit ücretteki %24'lük artışın aynen korunması, şehirlerarası/uluslararası görüşmelerde ciddi indirim yapılırken şehiriçi görüşmelerde artış yapılması ve indirim ile zammın aynı tarifede yer alması, Yürütmeyi Durdurma Kararı'nı umursamamaktır. Aynı şekilde, ücretsiz kontör karşılığı konuşma zamanlarına sınırlama getirme “gizli zam” anlamını taşımakta, şehirlerarası görüşmelerde “indirimli tarifeyi” kullanma hakkı kullanıcıların elinden alınmaktadır. Telekomünikasyon Kurumu, onay vermeden önce bu haksız uygulamayı mutlaka dikkate almalıdır.
Türk Telekom'un “yeni” fiyat tarifeleriyle, kullanıcıların cebinden 12 ayda vergiler hariç 500 milyon ABD Doları daha fazla çıkacağı öngörülürken, “fiyat sıkıştırması”na maruz kalan yeni işletmecilerin sektörde ayakta kalamayacağı açıktır. Türk Telekom'un gelirleri, yeni işletmecilerin yok olması sonucunda Türk Telekom'a mahkum olacak müşteriler dolayısıyla da tahmini 170 milyon ABD Doları daha artacaktır. Böylece, Türk Telekom'un 12 ayda 670 milyon ABD Doları (500+170 milyon) ilave gelir elde edeceği tahmin edilmektedir. Telekomünikasyon Kurumu'nun görevi, tüketicinin cebinden çıkacak ücretlerle bir ticari şirketin gelirini artırmasını gözetmek değil, serbest rekabeti sağlamaktır.
Türk Telekom tarafından Telekomünikasyon Kurumu'nun onayına sunulan “yeni” fiyat tarifelerinde rekabete açık olan şehirlerarası, milletlerarası ve cep telefonuna doğru yapılan görüşme fiyatları, Avrupa Birliği ortalamasının çok altındadır. Yeni işletmecilere uygulanan ve onların en önemli maliyetini teşkil eden arabağlantı ücretleri ise Avrupa Birliği ortalamasının çok üstündedir.
Çapraz sübvansiyon, bu tarife taslağında da bütün açıklığıyla yer almakta ve rekabeti olanaksız kılmaktadır.
“Serbestleşme” ve “tam rekabet” temelinde anlamlı olabilecek telekomünikasyon sektörü düzenlemelerinin, Türk Telekom'un fiili tekeli nedeniyle anlamını yitirdiği ve yaşanmaması gereken sorunlarla karşılaşıldığı (mevcut tarife sorunu gibi) açıktır. Bu çerçevede, sektörün ve hizmetten faydalanan tüketicilerin önceliği, rekabetsizlikten %50'den fazla kâr eden Türk Telekom'u daha da kârlı ve rakipsiz kılacak “yeni” bir tarife değil, şehiriçi görüşmelerin rekabete açılması gibi tam rekabeti sağlayacak adımların bir an önce Telekomünikasyon Kurumu tarafından atılması ve uygulamaya geçilmesidir.
“Yeni” tarifede hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine uyarlılık bulunmadığı düşünülmektedir. TELKODER, yeni tarife onaylanırsa, “iptal istemiyle” mahkeme sürecini yine başlatacaktır."
Monday, July 30, 2007
TT'nin tarifeleri bir türlü serinletmiyor
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment